Kefâret

İngilizce konuşulan orjininal vahyi dinleyin:

İndirin (indirmek için sağa tıklayın)

The Redeemer: God Has Put the Redeemer within You

Tanrı’nın Elçisine vahiy edildiği üzere
Marshall Vian Summers
18 Ocak 2010
Boulder, Kolorado, ABD

Bu kayıt hakkında


Bu ses kaydında duyduğunuz Melekler Meclisinin Marshall Vian Summers vasıtasıyla konuşmasıdır.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.

Vahiy armağanını alanlardan olasınız ve O’nun benzersiz Mesajı’nı kendinize ve hayatınıza kabul edecek kadar açık olasınız.



Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

Hayatınıza dürüstçe bakmaya ve geçmiş kararlarınızın bilgeliğini ve mevcut koşullarınızın kalitesini – gerçekten kim olduğunuz ışığında, buraya daha büyük bir amaç için geldiğiniz gerçeğinin ışığında – değerlendirmeye başladığınızda – hayatınızın kefâret edilmesi gerektiğini göreceksiniz. Onun daha büyük bir amaç, daha büyük bir boyut, daha büyük bir güç ve daha büyük bir bütünlük verilerek yenilenmesi ve tazelenmesi gerekir.

Adi yoksulluktan kurtulan çoğu insan şimdi kendilerinden kaçıyor, hayalleri ve fantezileri, romantizmi ve kişisel hedefleri kovalıyor. Gerçek durumlarıyla ve kendilerine yabancı oldukları gerçeğiyle yüzleşmek istemiyorlar, nerede oldukları, kim oldukları ve mevcut koşullarına nasıl ulaştıkları ve iç yaşamları hakkında çok az şey biliyorlar.

Önden koşuyorlar, şuna sahip olmaya çalışıyorlar ve bunu yapıyorlar ve böyle oluyorlar. Onlar koşuyor. Ne kadar zenginlerse, onları daha da fazla tüketen bu çılgın arayışlara o kadar çok yönlendiriliyorlar, romantizmlerinde, hobilerinde, zenginlik ve güç arayışlarında, bir şeyleri biriktirmelerinde kendilerini kaybetmeye çalışıyorlar, çünkü onlar hiçbir zaman tatmin olamıyorlar.

Yine de hayatınıza gerçekten bakmaya başladığınızda, belki de büyük bir hayal kırıklığı veya hüsranın ardından, gerçek bir ayıklık ve öz dürüstlük anının ardından, hayatınızın kefâret edilmesi gerektiğini göreceksiniz. İster ihtişam içinde, ister sefalet içinde yaşayın, hayatınızın kefâret edilmesi gerekiyor. Onun gerçek amaç, anlam ve yöne ihtiyacı var. Ona gerçek öz, gerçek değer, gerçek bir temel verilmesi gerekiyor.

Elbette birçok insan bunun farkındadır ve başkaları tarafından kurtarılmaya çalışılır. Onları kurtaracak bir kurtarıcı, büyük bir öğretmen, büyük bir peygamber arıyorlar. Tanrı’nın onları kurtarmasını istiyorlar, ancak bunun başka bir kişi aracılığıyla yapılmasını istiyorlar ve bu kişiye tapınmak ve bu kişiye hararetle inanmak istiyorlar. Bu kişinin mükemmel, kusursuz, mucizevi olmasını – mucizeler ve olağanüstü olaylar üretmesini istiyorlar. Ve hayal ettikleri ya da yarattıkları bu kişiye “kurtarıcı” diyorlar.

Bunu başka bir yerde ararlar çünkü Tanrı’nın Kurtarıcı’yı kendi içlerine, İlim adı verilen daha derin bir Akıla koyduğunun farkında değiller – bu aklın erişiminin ve alanının ötesinde var olan bir Akıl, dünya, korku, arzu ve zorlama tarafından yönlendirilmeyen bir Akıl, insan tarafından bozulmamış veya tehlikeye atılmamış bir Akıl. Bu Akıl, düşündüğünüz zihinden o kadar farklıdır ki, zihniniz onu hayal bile edemez. Yine de o, orada senin içinde bulunmaktadır.

İnsanlar kendi içlerindeki Kurtarıcı’nın farkında değiller. Ve böylece antik bir kişiyi, büyük bir bireyi yüceltmeye çalışırlar ve o bireye, yalnızca yüce bir kişi olmak için değil, kelimenin tam anlamıyla – kısmen Tanrının oğlu, Tanrı’nın bir uzantısı, bir Tanrı-şahıs, Dünya’daki bir tanrı gibi olmak için sahip olmasını istedikleri tüm niteliklerle aşılarlar.

İçlerinde yaşayan gücü ve varlığı hiç fark etmemiş olarak, orayı aramaya ve Kurtarıcı’yı orada aramaya hiç teşvik edilmemiş olarak, artık siyasi güçler ve dini kurumlar tarafından bir kişiyi başka hiçbir şeye benzemeyene kadar, o kişi övülecek ve tapılacak bir tanrı gibi olana kadar yüceltmek ve kutsallaştırmak için yönlendirileceklerdir. Bu kişiden tüm nimetler istenecektir. Ve bu bireyin Tanrı-şahıs olduğu, dünyadaki kurtarıcı, hatta belki de evrenin kurtarıcısı olduğu inancı dini kurumlar tarafından sürekli olarak güçlendirilecektir. Ama onlar evren hakkında ne bilebilirler ki?

Burada açıklığa kavuşturulmalı yoksa düşüncedeki hatalar ve insanların hayatlarının kurumlar ve cahil liderler tarafından manipüle edilmesi o kadar derin olacak ki, dünya umutsuz seyrini sürdürecektir. O insan cehaleti, şiddeti ve önyargısı ile egemenlik altına alınmaya ve yok edilmeye devam edecektir. Büyük bir aydınlatma olmalı.

Bunu entelektüel olarak açıklayamazsınız çünkü aklınız bu dünyanın ötesindeki kökeninizi veya kaderinizi veya duyularınızın menzilinin ötesinde var olan Büyük Gerçekliği, sınırlı oldukları kadar açıklayamaz. Hayal gücünüz bile tüm yaşamın Yaratıcısına ulaşamaz. Size ve tüm hissedebilen varlıklara verilmiş bir Aklı, keşfedilmeyi bekleyen, takip edilmeyi bekleyen, insanlara hizmetle, evrendeki Büyük Camia içinde hangi dünyada yaşarsanız yaşayın bireyin yaşadığı dünyanın hizmetinde ifade edilmeyi bekleyen o Aklı hayal bile edemezsiniz.

Büyük bir öğretmen yol gösterir. Büyük bir peygamber uyarıyı verir. Tanrı’dan bir Elçi, insanlığa yeni bir şeyler sağlar. Ama onların hiçbiri kurtarıcı değildir. Kurtuluşunuzun kaynağı ve merkezi olarak Tanrı’nın sizin için yerleştirdiği şeyin yerini alamazlar.

İnsanlar, Cennet’in bütün gün Hallelujah şarkısını söylediğiniz güzel bir yere gittiğini hayal ediyor, ama kimse bunu gerçekten yapmak istemez. İnsanlar cennetin acısız, sonsuz zevkin olduğu bir yer olduğunu düşünür, ancak kısa bir süre sonra bunu sıkıcı bulurdunuz.

Mesele şu ki, cennetsel durumu hayal edemezsiniz. Fiziksel tezahürdeki yaşamınızdan çok farklı. Tek kelimeyle hayal edemezsin. Sadece şu anda deneyimlediğinizden çok daha iyi olduğuna inanacak ve umut edeceksiniz ve bunda çok haklısınız.

Öğretmen ne kadar büyük olursa olsun, herkesin tek bir öğretmeni takip edemeyeceğini Tanrı bilir. Evrende trilyonlarca ve trilyonlarca ırk var. Tek bir Kurtarıcı hepsiyle konuşamaz. Açıkçası, hiçbir din hepsiyle konuşamaz.

Görüyorsunuz ya, tüm yaşamın Yaratıcısı daha zekidir ve Kurtarıcıyı bireye yerleştirir. Bireyi kendi içindeki İlimin gücü ve mevcudiyetiyle meşgul etmek için büyük bir öğretmenin bireyin içinden Kurtarıcı’yı çağırması gerekebilir. Ve gerçekten de durum budur. Nadiren bu gücü kendi başınıza bulabilirsiniz veya önemini veya akıllıca nasıl takip edeceğinizi ve karışıklık veya yozlaşmadan ifade edebileceğinizi anlayabilirsiniz.

Dinin tezahürlerinin ötesinde, Gizem vardır ve Gizem her şeydir. Gizem, kişiyi, dünyadaki insanların büyük çoğunluğu için hiçbir zaman işlenmemiş veya geliştirilmemiş olan iç yaşamına geri getirir. Onlar kendilerine yabancı gibiler. Yalnızca fikirlerinin ve davranışlarının dışsal tezahürlerini tanırlar, ancak bunların hepsinin nereden kaynaklandığına, gerçekte ne anlama geldiğine ve yalnızca İlmin içerebileceği daha derin doğalarına ve daha derin amaçlarına dair hiçbir fikirleri yoktur.

Bu şekilde, İsa kurtarıcı değildir. İnsanları periyodik olarak ziyaret eden bir Ruh olmayan Kutsal Ruh’un gücüne, kurtuluşa işaret ediyor. Şu anda herkesin içinde yaşayan, keşfedilmeyi bekleyen bu güç ve bu mevcudiyettir.

Bu onun insanlığa en büyük katkısıydı – bu ve Tanrı’nın Yaratılış Sevgisine yaptığı vurgu – inananları ödüllendiren ve inanmayanları cezalandıran kızgın, intikamcı bir Tanrı’dan söz eden Eski Ahit’i onarmak ve değiştirmek için yaptı.

Elbette birçok insan hala eski Tanrı’ya inanıyor, çünkü öfkelerini, intikamlarını ve başkalarına karşı önyargılarını bu şekilde ifade edebiliyorlar. Ancak Tanrı, psikolojik dramınızın bir parçası değildir.

Tanrı, kurtuluşun gücünü içinize koymuştur, ancak İlime Giden Adımlarını atabilmeniz ve bu gücü başarıyla keşfedip takip edebilmeniz için bilge öğretmenler ve güçlü ilişkiler, cesaret ve kararlılık gerekecektir. Sadece onun içinizde bulunduğunu söylemek, onu deneyimleyemezseniz, onu takip etmezseniz ve zamanla ifade etmeyi öğrenemezseniz hiçbir şey ifade etmeyecektir.

Hala sefalet içinde yaşıyorsunuz. Hayatınız kefâret edilmemiş. Hayatınız incelenmemiş. İç yaşamınız keşfedilmeyi bekliyor. Amaçsızca dolaşıyorsunuz. Size herhangi bir netlik, kalıcılık veya yön duygusu vermek için yalnızca inançlarınıza ve öğütlerinize güvenerek kayboldunuz.

Dünya’ya geri dönmemesinin nedeni, İsa’nın işinin şu anda Büyük Camia’da olması yüzündendir. Onun Öğretisini takip etmeniz gerekecek. Onun paltosunu sürükleyerek, ona yalvararak, sorgulayarak, yalvararak, önünde inleyerek sürükleyemezsiniz. Sizi bu konuma getirmek onun görevi değildi.

Gerçek din büyük ölçüde yanlış anlaşılır ve dinlerinin takipçisi olduğunu iddia edenler için bile büyük ölçüde bilinmemektedir. Bu nedenle Tanrı dünyaya Yeni bir Vahiy göndermiştir – insanlığa daha büyük güç, daha büyük vaat ve bu dünyada ve evrenin her yerinde İlahi Varlığın, Gücün ve Planın gerçek açıklamasını vermek için.

Vahiy, Tanrı’nın insanlık için verdiği büyük Mesajların hepsinde her zaman yer alan büyük gerçeğe hitap edecek. Ancak, insan maneviyatının daha derin doğası ve evrendeki yaşamın Büyük Camiası içinde insanlığın geleceği ve kaderi hakkında daha önce dünyada hiç sunulmamış şeyler sunacak. Dünyanın manzarasını, insanlığın durumunu ve insan uygarlığı için olasılıkları değiştirecek olan dünyaya yaklaşan Büyük Değişim Dalgalarından bahsedecek. Bu, daha önce gerekmediği için daha önce hiç sunulmamıştı. Ama şimdi buna ihtiyaç var.

İsa dünyaya dönseydi, inananlar inanmayanlara karşı bir dünya savaşı başlatırdı ve bunun değeri ne olurdu? Tanrı’nın, İsa’ya inan kimseleri inanmayanlara nazaran tercih etmez. Böyle bir olayın olmasını istemek için yıkım istiyorsunuz. Bilgeler bunu bilir. Cahiller onu farketmez.

İsa, Kurtarıcıyı işaret etti. Sanki Kurtarıcı kendisi aracılığıyla konuşuyormuş gibi konuştu, İlim tarafından yönlendirilerek ve yönetilerek, – Kurtarıcının bir temsilcisi ve bir gösterimi olmak için, bu amaç için dünyaya gönderildi.

Tanrı, cahil ve kafası karışmış bireylerle dolu sayısız dünyadan oluşan bir evrende hayatınızı mikro yönetmeye veya cahil, kaotik insanlarla dolu kaotik bir dünyayı yönetmeye çalışmak zorunda değildir. Tanrı, kurtarıcıyı keşfedilmeyi bekleyen herkesin içine koydu. Bunun nedeni Yaradan’ın zeki olması ve bir aptal olmamasıdır… bilge bir yönetici… Yaradan.

Böylece zamandan önce Ayrılık başladığında, cevap tamamen verildi. Ve sizin için o, içinizde, zihninizin yüzeyinin altında, içinizde daha derin bir sessizlik kuyusunda bulunur. Orada, bu sessizliğe girme ve uzlaşma, alçakgönüllülük ve açıklık ruhu içinde orada olma yeteneğini geliştirebilirseniz, konuşan Sesi duymaya başlayacaksınız. Kişisel yaradılışınıza ve yöneliminize bağlı olarak kelimelerle veya imgelerle, düşüncelerle, hislerle veya duyularla konuşacaktır. Bu Kurtarıcıdır.

Elbette pek çok insan bunu bilmiyor. Kendilerinden korkuyorlar. Kötülük ve kötü niyetlerle dolu olduklarından ve şeytan her an içlerinde pusuya yattığından korkuyorlar. Kendilerini kurtarmak için dışarıdan bir şeye inanmak isterler çünkü içlerinde tehlikede olduklarını, günah ve kötülükle dolu olduklarını düşünürler.

Bu cehalettir. Evet, cahil eğilimleriniz var. Hatta bazı kötü eğilimleriniz var. Ama bunlar, Tanrı’nın Kurtarıcı olarak sizin içinize yerleştirdiği İlimin gücüyle kıyaslandığında hiçbir şey değildir.

Bu yüzden burada tam bir yeniden değerlendirme yapılması gerekecek, yoksa insanlık cahil ve yıkıcı yollarını sürdürerek, Tanrı’nın Mesajlarına ve bireydeki İlim yoluyla konuşan Tanrı’nın etkisine cevap veremeyecek. Çünkü Yaradılışın Tanrı’dan Ayrılığa giren bölümü boyunca, Tanrı ayrılanlara İlim yoluyla konuşur – bireysel mesajlar olarak değil fakat bir İrade, bir Kuvvet, bir Büyük Çekicilik olarak.

Evren fiziksel olarak genişledikçe, Tanrı herkesi geri çağırıyor. Tanrı, herkesi ölüm yoluyla değil, hizmet yoluyla, ilişki yoluyla, fiziksel yaşamda tamamlanma ve başarı yoluyla geri çağırıyor.

Cennet’teki başarınız, Dünya’daki başarınıza bağlıdır. Bu nedenle, Tanrı tamamen başarı ile ilgilidir. Ancak Tanrı, başarının ne anlama geldiğini, nasıl elde edilebileceğini ve ifadesinin gerçekte ne anlama geldiğini tanımlar.

Burada açgözlüler ve kendine hizmet edenler hayal kırıklığına uğrayacak, çünkü Tanrı’nın onlar için başka planları var. Burada, içinizdeki açgözlü ve saldırgan olan tatmin olmayacak, çünkü Tanrı’nın sizin için başka planları var. Yalnızca Kurtarıcı bunu size bireysel olarak belli edebilir.

İşte hazırlanmanız gereken kişisel vahiynizdir. Bu olmadan insanlar aptal ve kördür, saldırgan liderlerin ve hırslı bireylerin ilkelerine ve öğütlerine inananlar, şimdi birbirleriyle çatışıyorlar, Tanrı adına din adına şiddet, zulüm ve soykırım üretmektedirler.

İnsan tarihine bakın ve insanlığın neye ihtiyaç duyduğunu ve neyin kefâret edilmesi gerektiğini bileceksiniz. Kişisel geçmişinize dürüst ve tarafsız bir şekilde bakın. O hayatta gerçekten daha büyük bir amacı ve anlamı yansıtıyor mu? O Gerçek doğruluğu, gerçek öz-dürüstlüğü ve başkalarına gerçek şefkati yansıtıyor mu?

Eğer gerçekten dürüstseniz, cevabı göreceksiniz. Bir süreliğine dehşete düşebilirsiniz, ama bunu görmelisiniz. Bu sizi kendi kendininizi cezalandırmaya veya kendinizi inkar etmeniz için değil, yaşamdaki en büyük ihtiyaçlarınızın gerçek anlamda tanınmasına yönlendirmek içindir.

Tanrı her yerdedir, İlmin gücü ve mevcudiyetiyle ayrılanları etkiler – bu insanlığın hakkında çok az şey bildiği daha büyük bir Akıl.

Bununla birlikte din, putlaştırmaya, putperestliğe atıldı. Din, fantezi ve batıl inanç yoluyla putperestliğe, sihir ve iksirlere, cehalet düzeyleriyle ve insanlığın tutkularıyla dejenere edildi.

Cevap çok basit ama insanlar bulamıyor gibi görünüyor. Gerçek çok hafif ama buna kim dayanabilir? Onu kim yaşayabilir? İlmin gücünü ve mevcudiyetini, kendini kandırma, manipülasyon, konfabülasyon olmaksızın, hile yapmadan, ya da kişisel tercihlerini ve arzularını karşılamak için Varlığı manipüle etmeye çalışmadan, kim takip edebilir?

İlim ile net konuşursunuz. Net düşünürsünüz. Hayatınızın bir yolu ve yönü vardır. Ve güzellik, zenginlik ve cazibe sizi baştan çıkarmaz. Başkalarının aldatmacalarını görürsünüz. Başkalarının ihtiyacını ve kötü durumlarını görürsünüz. Kınamayla değil şefkatle bakarsınız. Çünkü biliyorsunuz ki, insanların kendilerini sadece fiziksel olarak değil, içten içe de olan bozulmadan kurtarmak için büyük çaba sarf etmeleri gerektiğini biliyorsunuz.

İnsanların zihinleri kirlilik dolu, şiddet dolu, yozlaşma dolu, nefret ve güvensizlikle dolu. Bu gecekondu mahallesinde yaşamak gibi.

Zenginler hayallerinin peşinden gidebilir ve kendilerini güzelce giydirebilir ama içlerinde yoksulluk içinde yaşıyorlar. Tanrı’nın onları küçük zevkleri ve ıvır zıvırlarıyla ödüllendireceğini düşünüyorlar. Ancak kendilerini bilmezler ve umutsuz arayışlarını durdurmaya korkarlar. Artık kaybetmekten çok korkuyorlar – zenginliklerini kaybetmekten, güzelliklerini kaybetmekten, çekiciliklerini kaybetmekten, onaylanmamaktan, başkaları tarafından reddedilmekten. Onlar bu şeylerin kölesidirler. Servetleri onlara yalnızca daha büyük bir sancı vermiştir.

Yoksullara bakmak yerine, kendilerine malikaneler satın alıyorlar. Bunun Tanrı’nın İradesini temsil ettiğini mi düşünüyorsunuz? Tanrı’nın gözünde zenginler fakirlerden daha acınasıdır, çünkü hayatın onlara verdiği armağanları boşa harcadılar, oysa fakirler onlara hiç sahip değildir.

Artık her şey daha büyük bir amaç için kullanılmalıdır – zenginlik, güç, fırsat, kaynaklar, avantajlar – her şey insanlığın iyiliğine hizmet etmek içindir. Çünkü artık insan uygarlığını mahvetme gücüne sahip Büyük Değişim Dalgaları ile karşı karşıyasınız. Güç kullanmadan insan algısını yönetmeye çalışan, zayıf ve bölünmüş bir insanlıktan yararlanmak için burada bulunan [lardan], evrenden gelen rekabete karşı karşıyasınız.

İnsanlar bunları bilmiyorlar ama dünyadaki her insanın, yavrularının, çocuklarının, ailelerinin kaderini ve geleceğini belirleyecek şeyler bunlar. İnsanlar büyük sorunları ve büyük zorlukları kaçırıyorlar, çok daha az önemli ya da çoğu zaman hiç önemi olmayan şeylerle meşguller.

Bunu derin bir değerlendirme anında, gerçek bir öz-dürüstlük anında bile görebilirseniz, kurtuluş ihtiyacını göreceksiniz. Ve entelektüel gururunuzla; teknolojik başarılarınız sayesinde; dünyadaki güç ve saldırganlık çabasıyla; zenginlik ve ihtişam ve insanları çaresiz ve umutsuz arayışlara çeken diğer tüm teşviklerin ve baştan çıkarmaların alayı aracılığıyla kendinizi kurtaramayacağınızı göreceksiniz.

Kurtarıcı sizinle. Kurtarıcıya İsa diyebilirsiniz. Kurtarıcıya Muhammed diyebilirsiniz. Kurtarıcıya Buda diyebilirsiniz. Kurtarıcı Shiva’yı diyebilirsiniz. Kurtarıcıya önemli olduğunu düşündüğünüz herhangi bir ad diyebilirsiniz, ancak Kurtarıcının adı yoktur, kişiliği yoktur, formu yoktur. Görünmezdir ve bu nedenle yaygındır. Her durumun içine girebilir. Fiziksel realitenizde sizi sınırlayan şeylerle sınırlı değildir.

Kurtarıcı’nın anlamını yanlış anlarsanız, İsa’nın hayatını yanlış anlarsınız. Muhammed’in, Buda’nın ve Dünya’ya gelen diğer büyük Elçilerin hayatını yanlış anlayacaksınız. Dini yanlış anlayacaksınız.

Artık her şey çarpık ve yanlış olacak. Tanrı’yı sonunda ödüllendiren ve cezalandıran büyük yargıç olarak düşüneceksiniz. Tüm bunları düşüneceksin çünkü öncülleriniz yanlış. Bu öncüllerin semerelerini ve sonuçlarını yanlış hesaplayacaksınız. Korkunç olduğunuz için Tanrı’nın korkunç olduğunu düşüneceksiniz. Din, siz Ruh ile tezahür eden yaşam arasındaki farkı anlamadığınız için çözülemeyen muammalar ve çelişkilerle dolu hale gelecektir.

Tanrı’nın size hizmet etmek için orada olduğunu düşünüyorsunuz. Bunu kendinize itiraf etmeseniz bile, gerçekten Tanrı’nın sizin için bir şeyler yapmasını istiyorsunuz. Tanrı’nın sorunlarınızı sizin için halletmesini istiyorsunuz. Tanrı’nın sizin için hatalarınızı silmesini istiyorsunuz. Tanrı’nın hayatınız hakkında kendinizi daha iyi hissettirmesini istiyorsunuz. Tanrı’nın size umut ve vâât vermesini istiyorsunuz. Tanrının Ayrımı çalıştırmasını istiyorsunuz, böylece bir birey olarak kendinizi tezahür eden gerçeklikte tamamlayabilesiniz diye.

Ama Tanrı’nın sizin için başka Planları var. Onlardan çok korkuyorsanız, bundan kaçınacaksınız, kendinizi romantizmde, hobilerde kaybetmeye, para kazanmaya veya hayattaki sorunlarınızı çözmeye çalışacaksınız. Tanrı’nın senin için başka planları var. Ve bu Kefarettir.

İlimin gücü ve varlığı Kefareti yaratır ve sizin için tutar. Onu yönetemezsin. Onu kontrol edemezsin. Bunu para kazanmak, aşkı bulmak, hedeflerinize ulaşmak veya hırslarınızı gerçekleştirmek için kullanamazsınız. Böyle düşündüğünüzde, Tanrı’nın size hizmet etmek için burada olduğunu düşünürsünüz. Tanrı’nın sizi kutsadığını düşünebilirsiniz, ancak Tanrı’yı bir hizmetçi, bazı dini öğretilere inandığınız için arzularınızı yerine getirecek küçük ayakçı çocuğunuz olarak düşünüyorsunuz.

Tanrı’nın sizin için başka planları var. Ve Tanrı’nın Planları sizi kurtaracak ve tamamlayacak; size başkalarıyla gerçek ilişkiler sağlayacak; hayatınızda zarafet, güç ve mevcudiyet deneyimlemenize izin verecek; ve zihninizden nefret, yargılama ve şiddeti kaldıracak.

Sadece Tanrı zihninizi temizleyebilir, ancak Tanrı bunu bir sihir numarası gibi yapmaz. Bu, bu süreçten geçmek zorunda olduğunuz için içinden geçtiğiniz bir süreçtir. Kefarete edilemezsin, çünkü Tanrı sizin yarattıklarınızı geri alamaz çünkü bunları Tanrı yaratmadı. Yarattıklarınızı, Tanrı’nın Gücü ve Varlığının size rehberlik etmesi ile geri almalısınız.

Kindarlık ve öfke, korku ve hırsla dolu olarak cennetlik halinize geri dönemezsiniz. Orada olduğunuzu bile bilmezdiniz. O gerçeklikte işlev göremezdiniz. O sizin için cehennem gibi olurdu.

Öyleyse hayatınıza amaç, anlam ve yön verilmelidir. Zihniniz yükseltilmeli, temizlenmeli ve Kurtarıcı’nın hizmetine sunulmalıdır.

Burada Kurtarıcının bir olduğunu anlamalısınız. Kurtarıcının sahibi değilsiniz. Eğer Kurtarıcı tarafından yönlendirilirseniz ve Kurtarıcı tarafından yönlendirilen başkalarıyla çatışma içinde olamazsınız.

İnsanlar bunun neye benzeyeceğini veya ne anlama geleceğini hayal bile edemezler çünkü bu, kendileri için yarattıkları hayatın bir parçası değildir. İnsanlar hala kendi gerçekliklerini yaratabileceklerini düşünüyor çünkü kendilerini yaratan Gerçekliği bilmiyorlar. İnsanlar Ayrılık’ta yaşamakta başarılı olmaya çalışıyorlar, orada hiçbir başarı olmadığını fark etmiyorlar.

Ayrılığınıza şimdi daha büyük bir amaç verildi – kefaret gücü, dünyaya hizmetin gücü ve katkının gücü, verme gücü, sevginin gücü, öz disiplin ve kendini sınırlama gücü, zihinsel açıklık gücü ve duygusal dürüstlük, objektifliğin gücü ve başkalarıyla ahenkin gücü. Yalnızca Kurtarıcı size bu güçleri verebilir ve zihninizi temizleyip arındırabilir, böylece bu güçler deneyiminizde, yaşamınızda ve koşullarınızda doğal olarak ortaya çıkabilir.

Bir öğretmene herkes inanamaz. Bu asla olmayacak ve hiç olmadı. Evrendeki hiçbir dünyada asla olmaz. Ancak herkes Kurtarıcıya yanıt verebilir. Bu sadece bir zaman meselesidir. Burada zaman, acı ve sefalet ile ölçülür. Hayatınız kefaret edilmeden ne kadar uzun süre kalırsa, o kadar uzun süre öfke, kafa karışıklığı ve hayal kırıklığı içinde yaşarsınız.

Zevkleriniz geçicidir ve kolayca kaybolur. Hiç bir öz farkındalığa sahip değilsiniz. Hayatta gerçek bir yönünüz yok. Zevk, rahatlık ve ferahlık aramaya çalışıyorsunuz, ancak bunları tatmin edici bir şekilde bulamıyorsunuz.

Bunun nedeni, Ayrılığın hiçbir zaman gerçekten gerçekleşmemiş olması ve hala Tanrı’ya bağlı olmanızdır. Kurtarıcı, sizin hala Tanrı’ya bağlı olan parçanızdır ve bu bağlantı asla kesilemez.

Görüyorsunuz ya, Tanrı Büyük Çekiciliktir. Bu Çekimi hissetmeye başladığınız zaman, hayatınızı ilk başta aşamalı olarak değiştirmeye başlar. Ancak bazı şeyler eksilmeye başlar – eski fikirler, eski meşguliyetler. Eski inançlar ve varsayımlar bile solmaya başlar ve yeni şeyler içinizde doğal bir dönüşüm olarak yerini alır.

Ama muazzam bir Öğretiye ihtiyacınız var. Harika bir açıklamaya ihtiyacın var. Çünkü dünya hata ve cehaletle doludur ve gerçek din o kadar derinlemesine yanlış anlaşılmıştır ki, insanlar onun içinde yoldan sapmıştır.

Bu, Tanrı’nın Yeni Vahiyinin bir parçasıdır. Tanrı’nın insanlık için Yeni Mesajından ayrı durarak onu anlayabileceğinizi düşünmeyin, çünkü bu mümkün değildir. Onu incelemelisiniz. Onu deneyimlemelisiniz. Size ne söyleyeceğini görmelisiniz. Ancak o zaman onun gücünü, etkisini ve neden bu zamanda dünyaya çağrıldığını ve onu neden bu zamanda bulduğunuzu anlayacaksınız.

Dünyada olmak için daha büyük bir kaderiniz var, ancak bunun ne olduğunu, nasıl başarılabileceğini ve bunu keşfetmek için atmanız gereken adımları yalnızca içinizdeki Kurtarıcı bilir. Bu keşfi desteklemek için tüm yaşamın Yaratıcısı, İlime Giden Adımları çok basit bir biçimde sağlamıştır. Kurtarıcının rehberliğinde bu Adımlar güçlüdür ve hayat değiştirir.

Ama buna hayatınızın daha derin ihtiyaçlarının farkına vararak gelmelisiniziz. Tüketici veya hırsız olarak gelemezsiniz. Sadece ödülü almaya gelemezsiniz. Adımların gerektirdiği yolculuğa çıkmalısınız. Bu yolculuk size özeldir, ancak gerçeği herkesle ortaktır.

Kurtarıcının elinizin altında olduğu için tüm yaşamın Yaratıcısına teşekkür edin.

Koşullarınız ne kadar zor, baştan çıkmış veya talihsiz olursa olsun, Kurtarıcının elinizin altında olduğuna şükredin.

Tanrı’nın siz ve yaşamınız için başka Planları olduğu için şükredin, çünkü planlarınız sizi asla tatmin edemez.

Sonunda herkesin kurtarılacağına ve Cehennem mağaralarının Kurtarıcının Rahmeti aracılığıyla boşaltılacağına şükredin.

Dünyanın, kurtuluşun deneyimleneceği ve armağanlarını savaşım veren bir dünyaya ve mücadele eden bir insanlığa ifade edeceği bir yer olduğuna şükredin.

Bu zamanda Büyük Değişim Dalgalarıyla yüzleşmek için bu dünyada olduğunuza şükredin ki, armağanlarınız sizden çağrılabilsin ve hayatınız hizmet ve katkı olabilsin.

Kurtarıcıya ve İlme aracı olacak bir zihne ve bedene sahip olduğunuza şükredin.

Ve Yaradılışın bir parçası olduğunuz ve onu hiçbir zaman tamamen terk edemediğiniz için şükredin, çünkü bu kurtuluşunuzu mümkün ve kaçınılmaz kılar.

Şimdi bu bir zaman meselesi. Şimdi bu bir dürüstlük meselesi. Şimdi mesele kişisel farkındalık ve hayatınızın gerçeğiyle hesaplaşma meselesidir.

Kurtarıcı sizi bekliyor ve sizi çağırıyor – sizi gölgelerin içinden çağırıyor, kafa karışıklığından ve umutsuz ikilemlerden sizi çağırıyor, sizi dünyanın kıskaçlarından ve tuzaklarından çağırıyor, sizi nefret ve yargılamadan ve zihnin diğer her kötülüğünden çağırıyor.

Kurtarıcı sizi bekler, ancak zaman çok önemlidir. Çünkü bu sizin zamanındır. Bu kurtuluş zamanıdır. Tanrı’nın insanlığın korunması ve ilerlemesi için dünyaya Yeni Bir Mesaj gönderdiği bir Vahiy zamanıdır. Bu senin büyük fırsatın. Her zaman senin için orada olmayacak. Çünkü yaşlandıkça, Kurtarıcıya yanıt vermeniz ve Kurtarıcının size sağlayacağı şeyi takip etme kabiliyetiniz azalır.

Tanrı’nın insan yaratıcılığına, insan pervasızlığına veya insan aldatmacasına asla kanamayacağınıza ve kimsenin onu yok edemeyeceği kadar mükemmel bir Planın harekete geçirilmeş olmasına şükredin. Sadece, ondan kaçınabilir ya da yanlış yorumlayabilir, yanlış anlayabilir ve yanlış uygulayabilirsiniz. Ama ona zarar veremezsiniz.

Öyleyse inancınız İlimin gücünde ve mevcudiyetinde olsun, çünkü bu gerçek Kurtarıcıdır. Bu, dünyada gittiğiniz her yere sizinle birlikte gitmek için Tanrı’nın gönderdiği şeydir. O her gün sizinle konuşuyor, ama henüz duyamıyorsunuz çünkü zihniniz yüzeyde sıkışmış durumda. Henüz hissedemezsiniz çünkü duygularınız başka şeylere hapsolmuştur. Cevap veremezsiniz çünkü henüz bunu yapacak içsel güce veya özgüvene sahip değilsiniz.

Bunda kimse usta değildir, çünkü dünyada yaşayan hiçbir usta yoktur. Herkes bir öğrencidir. En ileri öğretmen bile hala bir öğrencidir – Kurtarıcı’nın öğrencisi.

Anlayışınız bu olsun.