Manevi Ateş

İçinizde, derinlerinizde, zihninizin yüzeyinin altında, neredeyse hiç bilmediğiniz bir yerde bir Ateş, ruhani bir Ateş var. Bu sizin ilham kaynağınızdır. O İlim Ateşidir, içinizdeki daha derin Zihindir, bir ocak gibi yanar, hatalarınızı ve acılarınızı yutar, sizi arındırır, sizi kutsar, size rehberlik eder.

Ama siz bu ocaktan çok uzaktasınız – yüzeyde, zihninizin çalkantılı yüzeyinde yaşıyorsunuz; tüm trajedileriyle, teşvikleriyle ve talihsizlikleriyle dünyanın yüzeyinde yaşıyorsunuz; meşgulsünüz, olaylara kapılmışsınız, uyarılmışsınız ama tedirginsiniz, yaşamınız, ihtiyaçlarınız, sahip olduklarınız ve başkalarının talepleri tarafından yönlendiriliyorsunuz. İçinizde yanıyor olmasına rağmen bu Ateşi hissetmiyorsunuz.

Dünya’nın bir canlısı olarak kalbiniz atmaya devam edecek, bedeniniz çalışacaktır. Ancak bunlar yaratma arzusunu, gerçek ilişkiler kurma arzusunu, anlam arzusunu ve anlam arayışını üretemez. Bunlar içinizde, derinlerinizde yaşayan daha derin bir dürtüden gelmelidir.

Bu Ateş’ten gelir, çünkü Ateş daha büyük yaşamınızın motorudur. Sadece hayatta kalmanın ve bu dünyadaki şeylere düşkünlüğün ötesinde daha büyük bir dürtü üretir. Konfor ve güvenliğin ötesinde bir anlam arayışı üretir. Sizi başka türde gidebileceğinizden daha uzağa götürür. Size meydan okur. Daha ileriye, bu noktanın ötesine, hatta kendiniz için sahip olmanız gerektiğini düşündüğünüz başarının ötesine gitmenizi ister. Dünyada mutluluğunuzu ve güvenliğinizi sağlamak için, sizi daha yüce bir amaca ve yaşam çağrısına çağıran bu büyük Ateş vardır.

Bu Ateşin orada olduğunu nasıl bileceksiniz? Çünkü dinginleştiğinizde, sessizce oturduğunuzda, onu hissedebilirsiniz. Bu ateş bedeninizin sadece bir bölümünde bulunmaz, onu kalbinizde ve midenizde de hissedebilirsiniz. Dünyada sizi çağıran şeyi aramanız için gereken baskıyı hissedebilirsiniz.

Yalnızca konforla rahat edemezsiniz. Güvenliğin tüm ziynetleriyle kendinizden emin olamazsınız. Küçük şeylerle tatmin olamazsınız çünkü Ateş oradadır. O gizemlidir. Onu kavramsallaştıramazsınız. Onu kendi niyetleriniz için kullanamazsınız. Onu zenginlik veya ayrıcalık kazanmak ya da başkalarını kazanmak için kullanamazsınız. Ateşin kendi amacı vardır. Yaşamınız için daha büyük planları vardır.

Burada İlim yalnızca bir kavram ya da hayal edilen bir şey değildir. İçgüdüsel bir gerçekliktir. Onu bedeninizde hissedebilirsiniz. Buradaki yaşam gücünüzün kaynağıdır. Güçlüdür. Süptildir. Eğer onun yakınına gelseydiniz, gerçekten ne kadar güçlü olduğunu ve içinizdeki manzarayı nasıl aydınlattığını görürdünüz.

Ama uzakta, tek bir ışık noktasıdır, içinizdeki ufukta titreyen bir ışıktır. Henüz onun sıcaklığını, gücünü, cesaretini ve yönünü hissedemiyorsunuz. Çünkü siz dünyada kaybolmuşsunuz – dünyaya kapılmışsınız, dünyaya kapılmış olan zihninize kapılmışsınız; etrafınızdaki şeylerden büyülenmiş ve korkmuşsunuz, aşırı uyarılmış ve aşırı karışmışsınız. Zihniniz dikkatinize hükmediyor. Faaliyetleriniz tüm zamanınızı alıyor. Bu yüzden Ateş, ayıklık veya dinlenme anları dışında neredeyse hiç hissedilmiyor. İçinizde bir şey olduğunu hissedebilirsiniz – enerjinizin kaynağı, daha yüce enerjiniz.

Bu Ateşe ihtiyacınız olacak. Artan çevresel, sosyal ve ekonomik istikrarsızlıklarla dolu bir dünyayla yüzleşmek için bu Ateşe ihtiyacınız olacak. Etrafınızdaki insanlarda artan belirsizlikle yüzleşmek için bu Ateşe ihtiyacınız olacak. Yaşamınızın Dört Sütununu – İlişkiler Sütunu, Sağlık Sütunu, İş ve Geçim Sütunu ve Ruhsal Gelişim Sütunu – inşa etmek için bu Ateşe ihtiyacınız olacak. Bunlar yaşamınızı ayakta tutan ve size zorluklara ve dünyaya gelmekte olan büyük değişime dayanma gücü verecek olan Sütunlardır.

Kendinizi umutsuzluğa düşmekten ya da bıkkın ve alaycı olmaktan korumak için bu Ateşe ihtiyacınız var. Gözlerinizi açık tutmak, hayatınızın ufkunu dinlemeye, bakmaya ve izlemeye devam etmek için bu Ateşe ihtiyacınız var. Hayatınızdaki daha büyük işlerinizin ve ilişkilerinizin anahtarını elinde tutan insanları bulmak için bu Ateşe ihtiyacınız olacak.

Çünkü yalnızca zihninizin yüzeyinde yaşarsanız, orada yok olursunuz. Yönünüzü kaybedersiniz. Teşvikinizi kaybedersiniz. Yaşam tutkunuzu kaybedersiniz. İlhamınızı kaybedersiniz. Ve umutsuzluğa düşersiniz. Refah ve lüks içinde yaşasanız bile, umutsuzluğa düşeceksiniz.

Tanrı size rehberlik etmesi, sizi kutsaması, sizi koruması ve sizi dünyada daha büyük bir tatmin ve katkı yaşamına hazırlaması için İlim vermiştir. Bu İlmin bir ateşi, bir gücü ve bir kudreti vardır. Engellemelerinizin üstesinden gelecek, sizi belirli şeyleri yapmaya sevk edecek ya da size zarar verecek, dikkatinizi dağıtacak veya yaşamınızı tehlikeli bir yöne sürükleyecek şeylerden sizi alıkoyacak kadar güçlüdür.

Fikirlerinizden daha güçlüdür. Sabit inançlarınızdan daha güçlü, dünyadaki tüm sabit inançların toplamından daha güçlü olan, içinizdeki İlmin gücüdür. Ve bu Ateş onun gücüdür. Çünkü o sevgi ateşidir. Cesaret ateşidir. Kararlılık ateşidir. Merhamet ve bağışlama Ateşidir. İçinizdeki saf olmayan ve zararlı olan her şeyi arındıran Ateştir.

İlme Giden Adımları atmaya ve yaşamınızı zihninizin yüzeyinin altında nasıl hissedeceğinizi öğrenmeye başladığınızda, bu Ateşin sıcaklığını, gücünü ve kudretini hissetmeye başlayacaksınız. Size cesaret verecektir. Sizi yenileyecektir. Ve sizi korku ve endişelerinizden uzaklaştıracak. Size şikâyetçi olduğunuz herkesin aslında size bu İlme değer vermeyi ve bu Ateşe ulaşmayı öğrettiğini gösterecektir.

Bu sizin özgürlüğünüzdür, çünkü dünyadaki hiçbir şey bunu söndüremez, görüyorsunuz ya. Ve içinizde saf olarak kalır. Hayatınız kirletilmiş olsa bile, hayatınız yanlış harcanmış olsa bile, hayatınız şu anda başkalarının boyunduruğu veya baskısı altında acı çekiyor olsa bile, Ateş içinizde saftır. Size görecek gözler, işitecek kulaklar ve hayata tarafsız bakma gücü verecektir. Sizi takıntılarınızdan ve bağımlılıklarınızdan kurtaracaktır, çünkü onlardan daha güçlüdür.

Tanrı size sadece bilgelik vermekle kalmadı. Tanrı size bu bilgeliği fark etmeniz ve yaşamanız için Ateş’i de vermiştir. Eğer sessizce oturursanız, zihniniz sakinleştiğinde onu hissetmeye başlayabilirsiniz. Gerçekten de size çok yakındır ama siz başka bir yöne bakıyorsunuzdur. Zihniniz başka bir yerde – bir şeylere takılmış, geleceğe takılmış, geçmişe takılmış.

Bu Ateşle, sizinle birlikte olan Varlığı, sizi gözetenlerin Varlığını, bu kutsal Ateşin içinizde koruduğu Varlığı hissedeceksiniz – söndürülemeyen Ateş, çünkü siz bu dünyaya gelmeden önce yanıyordu ve siz buradan ayrıldıktan sonra da yanmaya devam edecek.

Zengin ya da fakir, hayatınızın koşulları ya da şu anda karşı karşıya olduğunuz ikilemler veya zorluklar ne olursa olsun, Ateşe geri dönebilirsiniz. Kurtuluşunuz çok yakın, ancak bu farkındalığı yaşamınıza getirmeniz, daha derin doğanızla ilişki kurmanız ve Tanrı’nın size verdiği daha büyük güçten yararlanmanız için gerekli uygulamaları oluşturmanız zaman alacaktır.

Çünkü Tanrı yaşamınızı yönlendirmiyor ve işlerinizi yönetmiyor. Tanrı, kaotik bir dünyada size gerçek bir yön ve amaç vermek için size İlim gücünü vermiştir. Siz onunla doğdunuz. Şimdi de sizinle birlikte. Ve buradan ayrıldığınızda da sizinle olacak. Tanrı size bundan daha büyük bir armağan verebilir mi?

Dünya kaotiktir. Her şeyin daha yüksek bir amaca hizmet ettiğini düşünmeyin. Her şeyin ilahi yönlendirmeyle gerçekleştiğini düşünmeyin, çünkü Tanrı zamanın başlangıcında biyolojik, jeolojik ve evrimsel güçleri harekete geçirmiştir ve bunlar kendi başlarına çalışmaktadır. Bu nedenle değişim öngörülemez. Her şey bir anda değişebilir. Sizin ya da başkalarının hataları hayatınızın gidişatını değiştirebilir. Trajedi meydana gelebilir. İçinizdeki İlmin gücü dışında hiçbir şey güvence altında değildir.

Bunun farkına vardığınızda, Cennete ve Cennetin size verdiği güce döneceksiniz. Bu dünyada sahip olduğunuz tek gerçek güvencenin içinizdeki İlmin gücü, ilişkilerinizin gücü ve yaşamınızın Dört Sütununu inşa etme dereceniz olduğunu gördüğünüzde, bu büyük dönüm noktası olacaktır.

Bunun ötesinde her şey fikir ve spekülasyondan, fantezi ve inançtan ibarettir. Ancak inancın dünyadaki değişim güçleri karşısında çok az gücü vardır. Ve Tanrı size yaşamınızın her alanında başvurabileceğiniz daha büyük bir güç vermiştir.

Bu gücün yerine geçen şeylerin güvenliğinizi ya da başarınızı garanti edemeyeceğini anladığınızda, Cennetin size bahşettiği güce yöneleceksiniz – bir Bilgelik, bir Varlık ve bir Ateş. Bunun sizin için ne kadar önemli olduğunu ve kararlarınıza nasıl rehberlik edebileceğini ve sizi çok yaygın olan kararsızlık ve kafa karışıklığından nasıl kurtarabileceğini hayal bile edemezsiniz.

İnsanların bu kadar güçlü ve sabit inançlara sahip olmalarının nedeni budur çünkü bunun altında korku ve kafa karışıklığı yatar. Korku ve kafa karışıklığı arttıkça da kendilerini fikirlerine ya da hayattaki ilişkilerine inatçı ve aptalca bir azimle daha fazla bağlarlar. Kendileri için yarattıkları hapishane evinin ötesini göremezler. Kendilerini içeriye kilitlemişlerdir. Güneşin doğuşunu göremezler. Hayatlarının gizemini göremezler. Bu sizin kaderiniz değil.

Entelektüel onay aramayın, çünkü bu zayıf ve değişkendir ve dünyada çok az temeli vardır. Tanrı size daha büyük bir güç vermiştir. Şimdi göreviniz İlme Giden Adımları atmaktır, çünkü bu tüm ruhani uygulamaların özüdür ve şimdi Tanrı’nın Yeni Vahyinde zaman içinde insanlar tarafından asla değiştirilmemiş veya uyum sağlanmamış saf bir biçimde verilmiştir.

Göreviniz İlmin gücü ve mevcudiyetiyle ilişki kurmak ve sizi zaman, enerji ve kaynaklarınızdan mahrum bırakan dış yaşamınıza bir çözüm getirmektir. Şimdi göreviniz, daha büyük gücü bulmak ve içinizdeki İlim Ateşi olan bu gücü hissetmek için İlime Giden Adımları atmaktır.

Bu tutkulu bir inancın ateşi değildir. Bu öğüt ateşi de değildir. Bu, öfkeli bir Tanrı’nın ulusları yere seren ateşi değildir. Bu fikirleri serbest bırakın, çünkü bunlar insan cehaletinden ve kınamasından doğmuştur. Öfkeli bir Tanrı, öfkeli insanların izdüşümü ve yaratımıdır.

Tanrı’nın size verdiği güç lütufkâr ama güçlüdür. Kararlı bir güçtür. Onunla pazarlık yapamazsınız. Sadece onu kabul edebilir ve giderek zorlaşan ve çatışan bir dünyada yolunuzu bulurken onun armağanlarına ve yönlendirmesine karşılık verebilirsiniz.

Vahyin Işığı içinizde, dünyadaki yolculuğunuzda unuttuğunuz bir yerde, güvende olduğunuz ve geleceğinizden emin olduğunuz bir yerde yaşıyor. Çünkü bu sizin yok edilemeyen ve bozulamayan parçanızdır. Ezilenler için umudun Işığıdır. Depresyonda olanlar için yükselişin Işığıdır. Görünüşte dünyada hiçbir gücü olmayanlar için güçtür. Çok fazla şey edinmiş, sahip oldukları arasında yaşamları durgunlaşmış olanlar için yaşam armağanıdır. Gördüğünüz gibi bu bir çözümdür, çünkü Tanrı daha sorular ortaya çıkmadan önce cevabı sizin içinize koymuştur.

İçinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, Tanrı sizi bu karmaşa ormanından çıkarabilecek gücü içinize koymuştur. Ve Ateş yanar. Bir kez hissedildiğinde, bir kez fark edildiğinde unutulamaz. Armağanları bir kez alındıktan sonra, sahte tanrılar başarısız olmaya başladıkça yaşamınızda bir yeniden değerlendirme sürecini harekete geçirecektir. Siz onun rehberliğini izlemeyi ve dünyada onun ifadesinin bir aracı olmayı öğrendikçe, sizi onaracak ve zaman içinde sizi kurtaracaktır.

Bu, dini inanç ve ideolojiyi aşan bir ateştir. Herkes için vardır – Hıristiyan, Budist, Müslüman, Yahudi ve diğer tüm dini uygulama ve anlayış biçimleri için. Belirli geleneklerde tanınır. Geçmişin bazı geleneklerinde “tanrı” olarak adlandırılır – ateş tanrısı, ateşin tanrısı – çünkü ateş güçtür, ateş onarımdır, ateş hayatta kalmaktır, ateş sıcaklıktır. Fakat bu farklı bir Ateş türüdür. Bu Ateş yok etmez. Bu Ateş evinizi yakıp kül etmez. Bu Ateş bedeninizi yakmaz ve zarar vermez. Bu ruhani Ateştir, görüyorsunuz ya. Saf olmayan şeyleri tüketir.

O halde korkunuzu bu ateşe verin. Kararsızlığınızı bu ateşe verin. Ezilmişlik hissinizi bu ateşe verin. Öfkenizi, nefretinizi ve kınamanızı bu ateşe verin. Kendinizi onun yanında otururken ve bu şeyleri onunla beslerken görün, çünkü o doğru olmayan her şeyi arındıracaktır.

Tanrı’nın dünya için Yeni Vahyi, birey için kurtuluşun gücünü ve dünya için daha büyük umudu açıkça ortaya koymaktadır. Çünkü bireyin içindeki İlim gücü ateşlenemezse, dünya için hiçbir umut yoktur. İnsanlık çaresiz ve yıkıcı gidişatını kaçınılmaz bir sonuçla takip edecek ve dünya insan nüfusunu zar zor ayakta tutabilecek kadar zarar görecektir. İnsan açgözlülüğünün, yozlaşmanın ve cehaletin ürünü budur.

Şimdi Ateş her zamankinden daha önemlidir. Bu sadece sizin kişisel kurtuluşunuz için değildir. Dünyanın onarımı, insanlığın yeni bir dünyada yaşamaya hazırlanması ve insan kaderinin gidişatını ve her insanın geleceğini değiştirecek bir evrenle, Daha Büyük bir Yaşam Topluluğuyla yüzleşmesi içindir.

Kendinizi umutsuz hissedebilirsiniz ama umut içinizde yaşar. Kendinizi çaresiz hissedebilirsiniz ama güç içinizde yaşar. İçinde bulunduğunuz koşulların baskısı altında hissedebilirsiniz ama daha büyük bir yaşam içinizde yaşar, alınmayı, ifade edilmeyi ve keşfedilmeyi bekler.

Gelin o zaman, Ateşe. O halde sizi ısıtan, size güç ve cesaret veren ve dünyada var olma amacınızı ve saygınlığınızı size geri kazandıran şeye gelin. İşte kutsama budur. Bu bir sunudur. Tanrı sizi bu şekilde geri getirir ve size bu dünyada daha yüce bir yaşam verir.