Tanrı’nın Kalbi

Tanrı’nın Kalbini bilmek için, Tanrı’nın dünyada nasıl çalıştığını ve Tanrı’nın Ayrılık içinde yaşayan ve fiziksel gerçeklikte yaşayan Ayrılık içinde sınırlandırılmış olanlara nasıl baktığını anlamalısınız. Çünkü Yaratılışın bir kısmı kendi seçimleriyle Ayrılığı deneyimlemek üzere fiziksel evrene girmiştir.

Ancak burada yaşamak zor bir durumdur. İnsanları kafa karışıklığına sürükler; Kadim Evlerini, Kaynaklarını ve onları gözetenleri unuturlar. Tanrı, Ayrılık içinde yaşayan insanların kafalarının karışacağını bilir. Dünyanın cazibesine kapılacaklardır. Kültürlerinin, toplumlarının ve hatta Dünya’da formüle edildiği şekliyle dinin ikna ediciliğine kapılacaklardır.

Tanrı bilir ki, Tanrı’nın her insanın içine yerleştirdiği daha derin İlim -yuvaya dönmelerine yardımcı olacak bir işaret- olmaksızın, her türlü karışıklık, çatışma ve kötülük ortaya çıkabilir. Ve Dünya’da da durum böyle olmuştur.

Ama Tanrı yaratılışı sever. Ve Yaratılış da Tanrı’yı sever. Ve siz Ayrılık içinde yaşıyor olsanız da, fiziksel gerçeklikte, diğer bireylerden ayrılmış, Kaynağınızdan ayrılmış ve kendi içinizde Tanrı’nın oraya yerleştirdiği daha derin İlimden ayrılmış bir birey gibi görünseniz de, siz hala Yaratılışın bir parçasısınız. Tanrı sizi hala seviyor. Ve siz de Tanrı’yı seviyorsunuz.

Bunu asla kaybedemezsiniz. En ahlaksız ve günahkâr hayatı yaşasanız bile bunu asla kaybetmezsiniz.

İşte bu yüzden kurtuluşunuzun kaynağı budur. Tanrı’nın size olan Sevgisi ve sizin Tanrı’ya olan sevginiz sizi kurtaran şeydir. Tanrı’nın içinize yerleştirdiği İlim bu sevgiyi tutar, bu bağlantıyı kurar ve sonsuza dek canlı tutar. Ayrılığın en uzak noktalarında yaşıyor olsanız bile, Tanrı’ya ve kalbinize ve ruhunuza bağlı olan Tanrı’nın Kalbine olan bağlantınızı tutar.

Bunda hiçbir kınama söz konusu olamaz. İnsanların düşündüğü gibi, bu dünyada öğretildiği ve pekiştirildiği gibi Kıyamet Günü yoktur. Cehennem ve lanetlenme yoktur. Ama Ayrılık Cehennemi vardır ve siz şu anda o cehennemde yaşıyorsunuz.

Zengin ya da fakir olun, Kaynağınızdan ayrısınız. Dünyanın ötesinden, fiziksel gerçekliğin ötesinden sizi gözetenlerden ayrısınız. İçinizdeki İlimden ayrısınız ki bu da Tanrı’dan hiç ayrılmamış olan parçanızı temsil eder.

Ruhunuz evrende başıboş, büyük bir okyanusta sürükleniyor, kaybolmuş durumda. Ama Tanrı içinize İlmi koyduğu için, Tanrı nerede olduğunuzu biliyor. Ve siz hazır olduğunuzda, Tanrı sizi geri dönmeye başlamanız için çağıracaktır.

Burada tatmin aramaktan yorulduğunuzda, kendi hırslarınız ve başkalarının hırsları yüzünden cesaretiniz kırıldığında, burada Ayrılık içinde yaşayarak kendinizi tatmin edemeyeceğinizi anladığınızda, gelmeden önce sahip olduklarınızı Dünya’da tekrarlayamayacağınızı fark ettiğinizde, o zaman bir noktaya, bir dönüm noktasına ulaşacaksınız. Ve yavaş yavaş, kademe kademe, geri dönüşünüze başlayacaksınız.

Tanrı eninde sonunda geri döneceğinizi biliyor, ama zaman içinde acı çekiyorsunuz, ıstırap çekiyorsunuz, başkalarının zulmüne ve kendi kendinize karşı acımasızlığınıza maruz kalıyorsunuz. Pek çok şeyden acı çekiyorsunuz. Bu acıyı ancak geri dönüşü başlatarak, Tanrı’nın içinize yerleştirdiği ve sizin kurtuluşunuzu sağlayan İlimle yeniden bağlantı kurarak dindirebilirsiniz.

İlim sizi dünyadan çıkarmak için değil, daha büyük bir amaçla buraya getirmek için buradadır. Çünkü Tanrı size burada, bu dünyada, kaçınmaya ya da inkâr etmeye meyilli olduğunuz koşullar altında, içinde bulunduğunuz durumun gerçekliği altında olmanız için daha büyük bir amaç vermiştir.

Tanrı, kendi içinizdeki ve kendinizle başkaları arasındaki Ayrılığı ortadan kaldırmak için kendi rolünüzü oynayarak, kendi benzersiz yolunuzda çalışmanızı istiyor. Ve bu çalışmaya bu yaşamın ötesinde de devam edeceksiniz. Çünkü buradan ayrıldığınızda Cennet’e ya da Cehennem’e gitmiyorsunuz. Geride kalanlara hizmet ederek, elinizden geldiğince onlara yardım ederek, onları gözeterek başka bir hizmet düzeyine girersiniz.

Bu mükemmel bir plandır. Bu dünyadaki ya da herhangi bir dünyadaki hiçbir dinin asla kapsayamayacağı Tanrı’nın En Büyük Planıdır. Dini anlayışınız, bu galakside ve diğer galaksilerde Ayrılık içinde yaşayan milyarlarca, milyarlarca, milyarlarca ırktan ve daha fazlasından oluşan bir evreni nasıl açıklayabilir? Ve fiziksel gerçekliğin uçsuz bucaksız genişliği bile Tanrı’nın zamansız Yaratımının yalnızca küçük bir parçasıdır.

Sadece Ayrılığı geri aldıkça Ayrılığa neyin sebep olduğunu anlamaya başlayacaksınız. Şu anda bunu anlayamazsınız. Dinleriniz bunu anlayamaz. Dünyadaki en zeki insan bile bunu anlayamaz çünkü onlar hala Ayrılık tarafından sınırlandırılmışlardır. İşte bu yüzden dünyada yaşayan hiçbir usta yoktur, çünkü ustalık dünyanın ötesindedir. Bilge, yetkin ve vizyon sahibi olanlar olsa da, ustalık bu dünyanın ötesindedir – daha yüksek bir seviyede, dünyanın sisinin ötesinde, buradaki, yerdeki karmaşa bulutlarının ötesinde, görüyorsunuz ya.

İşte bu yüzden dinleriniz daha büyük bir gerçeğin yalnızca yaklaşımı olabilir. Zaman, mekân ve değişim içinde yaşadığınız için sadece bir kısmını görebilirsiniz. İşte bu yüzden Tanrı dünyaya bu Büyük Gerçekliğe tanıklık etmeye başlaması için büyük Vahiyleri vermiştir. Tek bir büyük Vahiy bunu tek başına tam olarak yapamaz. Aslında hepsine ihtiyacınız vardır.

Tanrı’nın bu dünyaya ve şu anda sizden çok daha az özgür olan diğer dünyalara gösterdiği büyük özeni temsil ederler. Çünkü özgürlük evrende nadir bulunur. Ayrılmış uluslar arasında bunu başarmak çok zordur. Ama başarılabilir ve başarılırsa, bu sadece o dünya ve o insanlar için değil, tüm evren için büyük bir armağandır.

Bugün burada size söylediklerimiz Tanrı’nın Kalbini temsil etmektedir. Çünkü Tanrı’da kötülük yoktur. Tanrı’da intikam yoktur. Tanrı’da zalimlik ya da cezalandırma yoktur. Dolayısıyla dini bir savaş bayrağı ya da yasal bir ilke olarak başkalarını cezalandırmak, başkalarına işkence etmek ya da başkalarını idam etmek için kullanamazsınız. Bu Tanrı’ya ve Tanrı’nın dünya için olan İrade ve Amacına karşı işlenmiş bir suçtur. Bunları savunan herhangi bir kutsal kitap ya da yorum gerçek değildir ve yanlış anlaşılmıştır.

Tanrı size rehberlik etmesi için içinize yerleştirdiği İlim olmadan hataya ve çatışmaya düşeceğinizi, kendinize ve başkalarına karşı zalim olacağınızı bildiği halde Tanrı sizi neden cezalandırsın? Siz aptal ve cahil olduğunuz halde Tanrı sizi neden cezalandırsın? Tanrı sizi bağışlar çünkü siz ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.

İlim size rehberlik edene kadar – Tanrı’nın dindar olsun olmasın her insanın, her kültürün ve ulusun içine yerleştirdiği İlim – bunu takip edene kadar, ne yaptığınızı bilmiyorsunuz demektir. Amacınızı bilmiyorsunuz. Kaderinizi bilmiyorsunuz. Sizi buraya kimin ve ne amaçla gönderdiğini bilmiyorsunuz. Kaybolmuş, su üstünde, akıntıya kapılmış, zamanın içinde çürüyen, mutlu olmaya çalışan, acıdan kaçınmaya çalışan, yozlaşmış bir dünyada yozlaşmanın içine düşen, yozlaşmayla dolu birisiniz.

Tanrı, Yaratılışın kutsamaları olmadan, Yaratılışın tüm faydalarını kaybedeceğinizi bilir. Tanrı Kadim Yuvanızdan ayrı olduğunuzda Kadim Yuvanızın tüm faydalarını kaybedeceğinizi bilir.

Cehennem ve lanet, insanları inanmaya ikna etmek, onları tehdit etmek için uydurulmuş bir insan icadıdır. Ancak trajedi şu ki, Tanrı’nın Vahiylerini, sizin için olanı almazsanız ve onu anlamayı öğrenmezseniz, o zaman Ayrılık içinde acı çekecek ve ondan kaçamayacaksınız.

Sanki derin bir vadiye ya da kanyona inmişsiniz de Tanrı size tırmanmanız için merdivenler göndermiş gibi. Ama eğer tırmanmazsanız, hala orada sıkışıp kalırsınız. Kendi kendinize çıkmayı dileyemezsiniz. Tanrı sizi bir gün yükseltecek ve tüm hatalarınızı silecek değildir. Ve inanç sizi oradan çıkarmayacaktır çünkü inanç İlim tarafından yönlendirilmediği sürece henüz doğru değildir.

Bu durumdan kurtulacağınıza inanmak mümkün değildir. Tanrı’nın indirdiği merdivenleri kullanarak diğer tarafa tırmanmayı öğrenmelisiniz. Ve Tanrı birden fazla merdiven indirmiştir çünkü Tanrı herkesin tek başına bir merdiveni takip etmeyeceğini bilir. Tanrı herkesin tek başına bir Öğretiyi ya da Öğretmeni izlemeyeceğini bilir. Ve Tanrı dünyaya getirilen her büyük Vahyin zaman içinde insanlar tarafından bozulacağını bilir ve bu nedenle insanlığın önceki Vahiylerle yaptığı tüm hatalara açıklık ve düzeltme getirmek için başka Vahiyler olmalıdır.

Bu büyük kurtuluş teklifini ortaya çıkaran, Tanrı’nın Sevgisi ve Tanrı’nın size ve burada yaşayan herkese gösterdiği şefkattir.

Tanrı’nın mükemmel bir Planı vardır. Bu herhangi bir dinin sahipliğinin ötesindedir, ancak her din ona yaklaşabilir ve eğer kınamadan uzaksa, eğer aptalca Tanrı’nın İradesini ve Tanrı’nın dünyada nasıl çalıştığını bildiklerini varsayan insanlığın hatalarından arınmışsa, sizi doğru yöne yönlendirebilir.

Onlar Gizemi anladıklarını sanırlar ama daha Gizemi anlamaya bile başlamamışlardır. Gizem, sizin entelektüel anlayışınızın ötesinde var olan şeydir. Tanrı’ya giden yol sizin entelektüel anlayışınızın ötesindedir. Dönüşünüze devam etmek istiyorsanız ötesine geçmeye istekli olmalısınız.

Köktendinci olanlar dağın yamacındaki kafeslere kapatılırlar. Yukarı doğru ilerleyemezler. Etraflarına bir duvar örerek kendilerini çevrelerindekilerden daha da ayırmış, Ayrılıklarını derinleştirmişlerdir. Dini ilkelerini benimserken bile Ayrılıklarını derinleştirmekte, Tanrı’nın dünyadaki İrade ve Amacından giderek daha da uzaklaşmaktadırlar.

Bu nedenle dindar figürler dünyadaki Yeni Vahiy’e karşı çıkma eğiliminde olacaklardır. Bu onların inançlarını, kendilerini dayandırdıkları temeli tehdit eder. Fikirlerinin ve ideolojilerinin ötesine geçmeleri için onlara meydan okur, çünkü bu tamamen akılla ilgilidir, kalp ve ruhla değil. Ruh Tanrı’ya küstahlık etmeden, öğüt vermeden ve kınamadan döner.

Böylece Tanrı, her biri insan uygarlığını daha yüksek bir etik ilke üzerine inşa etmede kritik bir yapı taşı olan dünyadaki tüm dinleri başlatmış, evrendeki diğer dünyalardaki diğer uluslarda yok olmuş ya da hiç gelişmemiş olan İlmin gücünü dünyada canlı tutmuştur.

Tüm dinler önemlidir. Birbirlerini dengelerler – birbirlerinin taşkınlıklarını ve aşırılıklarını. Geçmişin hatalarını düzeltirler. Yaklaşımı rafine ederler çünkü Tanrı herkesin tek bir yolu ya da tek bir Öğretmeni, hatta büyük Elçileri bile izleyemeyeceğini bilir.

Böylece hepsi aynı denize akan nehirler gibi, daha yüksek bir seviyede birleşir ve bütünleşirler. İdeolojileri farklı ve birbirlerine zıt olsa da, hepsi daha büyük bir amaç içindir.

Çünkü Tanrı’ya dönüşünüz entelektüel bir girişim değildir. Bir inanç ve varsayım dağı üzerine inşa edilmemiştir. Çünkü gerçek inanç sizi Gizem’e götürecektir. Ve Gizem sizi inancın ötesine götürecektir çünkü Tanrı ve Yaratılış insan anlayışının ya da evrendeki herhangi bir ırkın anlayışının ötesindedir. Tüm Yaratılışın, sizinki gibi sayısız dünyanın, insanlıktan çok farklı sayısız ırkın Tanrısını bildiğini kim iddia edebilir?

Tarihte ilk kez Tanrı, evrendeki yaşamın ve Tanrı’nın evrendeki büyük İşinin kapılarını açıyor. Tanrı’nın bu dünyada ne yaptığını anlamak için, Tanrı’nın tüm evrende ne yaptığını anlamanız gerekir.

Daha önce bunları sunmak asla mümkün değildi çünkü insanlık hala çok ilkel bir durumdaydı. Ancak insanlık şimdi uzayın eşiğinde duruyor ve dünyanın ötesinden ırkların müdahalesi çoktan başladı – tehlikeli bir müdahale, gizli bir müdahale. Dolayısıyla insanlık bunları şimdi öğrenmelidir ve yalnızca Tanrı’nın Yeni Vahyi sizi buna hazırlayabilir.

İnsanlık aynı zamanda dünyayı o kadar değiştirdi ki, şimdi kendi kendine değişecek ve insanlık ailesi için büyük zorluk ve tehlikelerle dolu yeni bir dünya deneyimi, dünyada daha önce hiç görülmemiş düzeyde bir değişim yaratacak. Bu nedenle Tanrı sizi buna hazırlamak için yeniden konuşmuştur.

Dünyadaki dinler birbirleriyle çekişmekte ve kendi içlerinde bölünmüş durumdadır. Dini köktencilik ve dini şiddet burada ve orada büyük bir yıkımla yükseliyor, insanlık ailesini daha da bölüyor, insanlık ailesini daha da parçalıyor, insan işbirliğinin ve birliğinin gerileyen bir dünyada geleceğiniz için hayati önem taşıdığı bir zamanda insanlık ailesini daha da zayıflatıyor.

Tanrı’nın Kalbi bunu biliyor ve dünyanın tüm dinlerinin amacını ve her birinin şimdi insanlığı birleştirmede ve insanlığı bu dünyaya gelmekte olan Büyük Değişim Dalgalarına ve zeki yaşamla dolu bir evrenle karşılaşmaya hazırlamada nasıl bir rol oynaması gerektiğini – tüm insanlık tarihinin en büyük iki olayı – anlamanızı sağlamak için Yeni Bir Vahiy gönderdi.

Dünya dinleri artık sorunun değil çözümün bir parçası olmalıdır, çünkü insanlığı birleştirmeleri ve insanlık için büyük bir değer olmaları gerekiyordu. Ancak bu, onların başlangıçtaki amaç ve anlamlarının ve Cennetin onlar için şimdi ne istediğinin büyük ölçüde açıklığa kavuşturulmasını ve yenilenmesini gerektirir ki bu da Tanrı’dan gelen Yeni Vahiy aracılığıyla sağlanmaktadır çünkü Tanrı, Yeni Vahiy olmadan insanlığın mücadele etmeye devam edeceğini ve dünyadaki kaynaklar azaldıkça ve nüfus arttıkça, sonsuz savaş ve yıkım ihtimaliyle karşı karşıya kalacağınızı bilmektedir.

Tanrı elbette bunu biliyor ve insanlığı kendi yarattığı, evrendeki pek çok ırkın yarattığı ve çoğu zaman büyük trajedilere yol açan bir durumdan kurtarmaya çalışıyor.

Tanrı sizi sevdiği ve siz de Tanrı’yı sevdiğiniz için bu büyük Vahiy verilmiştir. İşte bu nedenle geçmiş Vahiyler verildi, belki de bin yılda sadece bir kez verildi, şu an ve gelecek zamanlar için verildi ve insanlığı öngöremediği bir geleceğe hazırlamak için verildi – her Vahyin armağanı o kadar büyüktür ki.

Bunları henüz bilmiyorsunuz. Ama kavrayışınız gelişmeli. Bölücülüğün ve başkalarına yönelik ayrımcılık ve baskının ötesine geçmelisiniz. Dinin amacını ve Cennetin dinle ilgili İradesini anlamak için dinin bölünmelerinin ötesine geçmelisiniz.

Tanrı sizi nasıl kurtaracağını bilir, her birinizi ve hepinizi. Neden sizi neyin kurtaracağını bildiğinizi sanıyorsunuz? İnançlarınız sizi yalnızca doğru yöne yönlendirebilir. Bunun ötesinde, size gerçek yönünüzü ve artan ihtiyaç ve çaresizlik içindeki bir dünyaya benzersiz bir şekilde vermek üzere burada bulunduğunuz şeyi geri kazandıracak olan, Lütfun gücü ve kendi içinizdeki İlimle olan gizemli etkileşim ve dünyayla olan amacınıza yönelik etkileşimdir.

Eleştirmek ve kınamak için değil, vermek ve hizmet etmek için buradasınız. Affetmek ve birbirinizle köprüler kurmak için buradasınız, fikirleriniz, meşguliyetleriniz, açgözlülüğünüz ve korkularınız yüzünden birbirinizi yakıp yıkmak ve durmadan savaşmak için değil.

Yalnızca ulusları ve dinleri arasında işbirliği yapabilen bir insanlık sizi çökmekte olan bir dünyaya hazırlayabilecek ve birleşmiş dünyalarla karşı karşıya kalacağınız evrende size güç ve etkinlik kazandıracaktır.

Buradaki insan birliği sadece iyi bir fikir değildir. Bu sadece yüksek bir ahlaki ilke de değildir. Eğer özgür ve kendi kaderini tayin eden bir ırk olacaksanız ve şu anda özgür olmayan güçlerle mücadele ediyorsanız, bu evrende hayatta kalmanız için bir gerekliliktir.

Bunu yapabilirsiniz, ancak bunun için büyük bir anlayış değişikliği, büyük bir hesaplaşma, büyük bir gerçeklikle yüzleşme gerekir. Dünyadaki dinleri büyük bir birlik ve işbirliği içine sokmak, Tanrı’nın dünya için İradesi ve Amacı ve Tanrı’nın burada bireyler aracılığıyla içten dışa doğru nasıl çalıştığı konusundaki anlayışınızı netleştirmek için Tanrı’dan Yeni Bir Vahiy gelmelidir.

Dünyada şu anda anladığınızdan çok daha büyük ve büyüyen bir kriz zamanında veriliyor. İhtiyaç çok büyük. Ve Tanrı’nın Sevgisi sizin için ve başkaları için buraya büyük bir Vahiy getirdi. Herkes onu alıp kabul edemeyecek olsa da, insan davranışının ve anlayışının gidişatını değiştirmesi için yeterli sayıda kişi bunu yapmalıdır.

Bunu yapabilirsiniz çünkü siz Tanrı’yı seviyorsunuz ve Tanrı da sizi seviyor. Ve aranızdaki bağ hiçbir zaman tam olarak kopmamıştır. Ayrılık’a gelmeyi ve orada yaşamayı seçmiş olsanız bile, o hala içinizde canlı ve güçlüdür. Dini inançlarınızın üstündedir. Fikirlerinizden daha önemlidir. Güçlü olduğuna inandığınız her şeyden daha güçlüdür.

Sizi geri kazanabilir. Hayatınızı değiştirebilir. Başkalarıyla olan bağlarınızı yeniden birleştirebilir. Uluslar arasında köprüler kurabilir, şimdi zorunluluktan inşa edilmiştir, çünkü insanlık gerileyen bir dünyada hayatta kalmak için birleşmelidir.

Dinler devam edecektir çünkü hepsi önemlidir. Kendi dininizi yaratmaya çalışmayın, çünkü bu aptallıktır. Çünkü Tanrı derin uçuruma birden fazla merdiven gönderdi, böylece herkesin çıkma şansı olacaktı. Ve şimdi Tanrı uçuruma bir merdiven daha gönderdi, çünkü bu zamanda, Vahiy zamanında buna ihtiyaç vardır.

Tüm Elçilerin geldiği Melek Meclisi’nden bir Elçi gönderilmiştir. Dolayısıyla dünya dinleri arasında gerçek bir çekişme olamaz, çünkü onları getirmeye gelenlerin hepsi aynı Kaynaktan gelmiştir. Dünyaya geldiklerinde yarı kutsal, yarı insandırlar. Onlar tanrı değildir. Çünkü Tanrı’dan başka Tanrı yoktur. Ancak vermek için geldikleri şey ve bu zaman ve gelecek zamanlar için sağlayabilecekleri büyük değişim ve fayda açısından dünyadaki en önemli insanlardır.

Bu sizin imtihanınızdır. Dünyadaki büyük rolünüzü oynamak için kalbinizi değiştirmelisiniz. Kendi dini yolunuzu anlamak için Vahiyi almalısınız.

Şimdi Tanrı’nın size yardım etmesine izin verin. Bırakın Tanrı dünyayı desteklesin. Tanrı dünyayı ele geçirmeyecektir. Ama Tanrı sizi dünyayı yeniden kuracak ve geçmişten çok daha iyi bir gelecek yaratacak, evrende insan özgürlüğünü ve egemenliğini koruyacak ve insanlığa bu dünyada kalıcı bir yuva verecek, daha büyük başarılara ve tatminlere yol açacak ve felaket tehlikelerinden kaçınacak kadar güçlü ve birlik içinde kılacaktır.

Bunun size şimdi veriliyor olması, sizinle şimdi konuşuyor olmamız ve Elçi’nin şimdi burada olması Tanrı’nın Kalbi sayesindedir. Bunu anladığınızda yaşamınız odak noktasına gelecektir. Ve kalbiniz büyüyecek. Gücünüz artacak. Ve içinizdeki sevgi dünyaya salınacak.