Elçi’nin Kökeni

İngilizce konuşulan orjininal vahyi dinleyin:

İndirin (indirmek için sağa tıklayın)

Tanrı’nın Elçisi Marshall Vian Summers’a
1 Ağustos 2012 tarihinde
Boulder, Kolorado, ABD’de
Vahiy edildiği şekilde

Bu kayıt hakkında


Bu ses kaydında duyduğunuz Melekler Meclisinin Marshall Vian Summers vasıtasıyla konuşmasıdır.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.

Vahiy armağanını alanlardan olasınız ve O’nun benzersiz Mesajı’nı kendinize ve hayatınıza kabul edecek kadar açık olasınız.



Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

İnsanlar bir Elçi olmanın ne anlama geldiği ya da Elçilerin nasıl seçildiği veya hazırlandığı hakkında hiçbir fikre sahip değiller. Onlar kahramanlara tapmak ya da onları tamamen inkâr etmek isterler.

Elçinin de Mesaj olduğuna inanmak isterler ama Mesaj her zaman Elçiden daha büyüktür. İnsanlar tüm görüşlerini ve anlayışlarını Elçi’ye yönelik tutumlarına dayandırırlar ama Mesaj her zaman daha önemlidir.

İnsanlar Mesaj ile yaşayamazlar, bu yüzden Elçiyi takıntı haline getirirler. Ama Elçiyi anlamıyorlar. Elçinin nereden geldiği ve diğer herkesin üstünde ve ötesinde nasıl seçildiği hakkında hiçbir fikirleri yoktur. Birçok insan tek bir Elçi olamayacağını düşünür. Birçok Elçi olmalı ya da kendileri bir Elçi olmalıdır.

Ayrılık dünyasında, daha büyük bir birliği temsil eden kişi yanlış yorumlanacak ve yanlış algılanacaktır. Bundan kaçınılamaz.

Meleksel Düzen, Meleksel Meclis, bir Elçinin gerekli olduğu her bir dünya için Elçiyi seçer. Ve bir Elçi yalnızca bir ırk için, belirli bir dünya için büyük değişim, zorluk ve fırsat zamanlarında seçilir. Bu tür büyük dönüm noktaları çok nadiren gerçekleşir.

Herhangi bir zamanda dünyanızda meydana gelen büyük olaylara rağmen, Haberciler çok seyrek olarak gelecekler. Bu arada, uyarılarda bulunan ya da davranış standartları belirleyen peygamberler olacaktır. Vizyonerler olacaktır. Reformcular olacaktır. Hak savunucuları olacaktır.

Ancak Elçi yepyeni bir gerçeklik getirir. Bu kişi sadece geleceğin ya da günümüzün büyük tehlikeleri hakkında uyarıda bulunan ya da insanlık ailesi arasında daha yüksek standartlar ya da daha büyük bir barış, işbirliği ve sükûnet vizyonu sağlayan biri değildir, çünkü bunu yapabilecek pek çok kişi vardır. Ancak yalnızca Tanrı’dan gelen bir Elçi tümüyle yeni bir gerçeklik getirebilir ve zaman içinde çok sayıda insanın farkındalığını ve bilincini değiştirebilir, hatta tüm insan ırkının tutumlarını etkileyebilir.

Bir peygamber bunu yapamaz, çünkü peygamberler şu anda ya da yakın gelecekte gerçekleşecek olanlardan söz ederler. Kehanetleri tüm zamanlar ve tüm insanlar için değildir. Belirli halklara, yerlere ve olaylara özgüdürler.

Daha yüksek bir standart öğretenler, böylesine değerli bir hizmete çağrılmış olan başkaları tarafından zaten defalarca verilmiş olan bir standardı pekiştirmelidirler.

Ancak Haberci yepyeni bir gerçeklik getirir. Onlar günün her ihtiyacını karşılamakla ya da günün her sorununu veya krizini çözmekle görevli değillerdir. İnsanlığın tüm yaklaşımını ve geleceğini değiştirecek bir şey getiriyorlar.

Elçiler kınanır, çarmıha gerilir ve yok edilirler çünkü insanlar Elçi’den istediklerini elde edemezler. Tanrı’dan zenginlik, daha fazla güvenlik, avantajlar ya da özel lütuflar elde edemezler.

Elçi şimdiye ve geleceğe işaret eder ve dünyaya yeni bir gerçeklik getirir. İhtiyaç sahibi ve hırslı insanlar bundan o anda istediklerini alamazlar ve bu yüzden Elçi’den yüz çevirirler. Elçiyi inkâr ederler. Elçiyi kınarlar. Kendilerine şu anda istedikleri ve öngördükleri şekilde fayda sağlayacak birini arıyorlar. Neye baktıkları hakkında hiçbir fikirleri yok. Neyi yargıladıkları hakkında hiçbir fikirleri yok. Daha büyük ihtiyaçlarının – ruhlarının ihtiyacınin, gerçekte ne olduğu hakkında hiçbir fikirleri yok.

Bu, zengin ya da fakir, tüm uluslardan, kültürlerden ya da dini aidiyetlerden gelen dünyadaki tüm insanlar için bir ikilemdir. Henüz ruhun duyduğu büyük ihtiyacın farkında değiller. Farkında olan az sayıda kişi ise geleneklerinin içine ya da ötesine uzanmaktadır. İçlerindeki bu bağlantıyı, Tanrı ile olan bu bağlantıyı ve gelecekleri, kaderleri ve dünyada bulunma amaçları ile olan bu bağlantıyı bulmak için ulaşıyorlar. Diğer herkes tarlada otlayan sığırlar gibi, sadece bugün için yem ve yarın için daha fazla zevk almaktan ve dünyanın tehlikelerinden meşru ya da gayrimeşru olarak korunmaktan memnundur.

Tanrı sahip olanlarla ve olmayanlarla konuşur. Tanrı yönetenlerle ve yönetilenlerle konuşur. Tanrı dürüst olanlarla ve dürüst olmayanlarla konuşur. Tanrı zengin olanlarla ve çok yoksul olanlarla konuşur.

Elçi, herkes için bir mesaj getirir. O bir reformcu değildir. O sadece bir savunmacı değildir. O sadece bir vizyoner değildir. O sadece günümüz dünyasındaki tehlikelerin sonuçları hakkında uyarıda bulunan bir peygamber değildir. O, alçakgönüllülük ve dürüstlükle kendisini kabul edebilecek herkes için bir gerçeklik getirir. Ve onun dünyadaki varlığı, aldatıcı, çıkarcı, kendine hizmet eden, kederli, affetmeyen ve öfkeli olan diğer her şeyle zıtlıklar oluşturacaktır.

Fakat Elçi kusursuz değildir, çünkü büyük Elçilerden hiçbiri kusursuz olmamıştır. Ve Elçi bir tanrı değildir, çünkü büyük Elçilerden hiçbiri tanrı olmamıştır.

Onun kökeni dünyanın ötesindedir. O, Meleksel Varlık tarafından belirli bir yerde ve belirli bir zamanda dünyaya girmek üzere seçilmiş ve hazırlanmıştır.

Onun kaderi, insanlık ve insanlık durumu hakkında temel olarak eğitilmek ve hayatının ilerleyen dönemlerinde olgunluk noktasına ulaştığında daha büyük vaat ve çağrısının gerçekleşebilmesi için dünyadan yeterince izole olmaktı.

Etrafındaki herkesin aksine onun hayatı planlanmıştı, görüyorsunuz ya. Hayatı gerçekten planlanmış ve gözetilmişti. Bu tüm Elçilerin gerçekliğidir. Ve bugün dünyada bulunan ve Tanrı’dan Yeni bir Vahiy getiren Elçi’nin gerçekliğidir.

Çünkü Tanrı, insanlığı gerileyen ve bozulan bir dünyada yaşamanın tehlikelerine ve insanlığın zayıflığından, hırsından ve bölünmüşlüğünden faydalanmak için burada bulunan evrenden gelen istilacı güçlerle temasın büyük ve görünmeyen tehlikelerine hazırlamak için yeniden konuşmuştur.

Elçiye dünyanın ötesinde bir Mesaj verildi, akıl yoluyla değil ama aklın daha derin bir seviyesinde, aklın alanının ve erişiminin ötesinde verildi. Bunu kim anlayabilir? Bugün dünyada çok az kişi dışında kim bunu anlayabilir?

Mütevazı bir adam olacaktı. Eğitimli olacaktı ama çok eğitimli olmayacaktı. Dünyadan etkilenirdi ama dünyadan çok aşırı etkilenmezdi. Başkalarını gözlemleyecek ama başkaları tarafından büyülenmeyecekti. Yaşamının tüm biçimlendirici yılları boyunca ulaşılabilir, açık ve kavrayış sahibi olarak kalması gerekecekti.

İlahi gözetim olmadan bunu başarmak çok zordur. Büyük kariyerlerden alıkonuldu. Gerçek eşiyle tanışana kadar ilişkiye girmekten alıkonuldu. İlgi alanlarından ve hobilerinden alıkonuldu. Bir hak savunucusu ya da reformcu olmaktan alıkonuldu. Yıllar ve yıllar boyunca, toplumun standartlarında başarısız olarak, toplumun beklentilerinde başarısız olarak, ailenin beklentilerinde başarısız olarak, Başlatma anını bekleyerek, hazırlanarak.

Tanrı’nın Elçisi için bu sefer 33 yaşında oldu. Uzun bir süre beklemesi gerekecekti. Mesaj onun içindeydi ama onun farkındalığının ötesindeydi. Onu gizli bir yük gibi taşıyordu. Çünkü kargo gizli olmalı ki kurcalanamasın. Zamanından önce açığa çıkarılamaz. Yanlış kullanılamaz, yanlış tahsis edilemez ve yanlış anlaşılamaz. Başlatma’yı, Başlatma’nın Büyük Işınları’nı beklemek zorundaydı; bu ışınlar ona öyle güçlü bir şekilde çarpacaktı ki hayatını paramparça edecek ve onu tamamen yeni bir yöne gönderecekti.

İnsanlar büyük Habercilerin hepsinin çok aziz, çok saf olduklarını, hayatta asla hata yapmadıklarını düşünürler. Bu aptallıktır. Elbette hepsi yaşamlarında hatalar yapmışlardır. Bazıları bunun için büyük acılar çekmiştir.

Onları Elçi yapan şey, içlerine yerleştirilmiş olan Mesajın gücü ve Başlatma’larının gerçekleşebileceği bir zamana kadar dünyanın ayartmalarına, trajedilerine ve baskılarına dayanma yetenekleriydi. Ve bu, İlahi gözetim ve yaşamlarının dikkatli yönetimi olmadan gerçekleşemezdi. İnsanlar bu gözetimin herkes için geçerli olduğunu düşünürler ama durum böyle değildir.

Her defasında, Elçiler Başlatma noktasına ve kendilerini birçok eşikten geçirerek geleceğe taşıyacak olan Başlatma sürecine kadar kim olduklarını, ne taşıdıklarını ya da bunun gelecek için ne anlama geleceğini bilmiyorlardı. Burada zaman ve mekân çok önemliydi ve belirli kişilerden aldıkları desteğin derecesi de çok önemliydi.

Bu, dünyada gerçekten eşsiz bir bireydir ve her zaman da öyle olmuştur. Çoğu durumda [dünyevi] kökenleri sıradan ve mütevazı olsa da, sonunda dünyanın en önemli insanları haline gelirler.

Onlar Meleksel Mevcudiyet tarafından gönderilirler. Kendilerinden daha büyük olan, anlayışlarından daha büyük olan, kendilerinin tasavvur edebilecekleri her şeyden daha büyük olan Mesajla aşılanmışlardır. İçinde Tanrı’nın Gücü vardır. Bu Başlatma gücüne sahiptir.

Hiçbir Elçi bunu düşünemezdi. Hiçbir Elçi bunu tasavvur edemez ve bunu inşa edemez. Bu, seçmeli bir yaklaşıma veya mevcut geleneklerin gözden geçirilmiş bir versiyonuna dayanan bir öğreti değildir. Dünyanın dört bir yanındaki tüm geleneklere mensup ruhani öğretmenler bunu yapmaktadır, ancak Elçi daha büyük bir şey getirmektedir.

Elçi muhteşem değildir. Elçi, etrafındaki herkesin bu kişinin önemini ve eşsizliğini hemen fark edeceği kadar hayranlık uyandırıcı değildir.

Tanrı’nın Elçileri için durum hiçbir zaman böyle olmamıştır. Onlara çok kötü davranıldı. Görmezden gelindiler, inkâr edildiler ya da acımasızca muamele gördüler – çevrelerindekiler tarafından neredeyse hiç tanınmadılar. Sadece çok azı bu tanınırlığa sahipti ve onlar Elçi’nin gelişiminde, ilk hizmetinde ve daha sonraki başarılarında önemli bir rol oynayacaklardı.

Şimdi ilk kez, Vahiy’in gücü tüm dünyaya aynı anda veriliyor – tek bir kabilede, belirli bir bölgede ya da dünyanın önemli bir yerinde değil. Çünkü artık dünya birbirine bağlı ve Elçi tüm dünyaya konuşacak ve tüm dünya ona karşı da dönebilir. Fırsat çok büyüktür ama tehlikeler de bir o kadar büyüktür.

Her zaman olduğu gibi, sesi duyulduğunda, insanlar üzerindeki etkisi arttığında, Mesajı kabul görmeye başladığında dini figürler tehdit edilecektir. Her ne kadar hükümetlere saldırmak, zalim diktatörlükleri devirmek ya da bu şekilde devrimci olmak için burada olmasa da; barış, işbirliği ve sükunet getirse de, dindar olduğunu iddia edenler, Tanrı’yı ve Tanrı’nın İradesini temsil ettiğini iddia edenler ve önceki tüm Elçilerin takipçileri tarafından düşman muamelesi görecektir.

Pek çoğu onu bir düşman ve tehdit olarak görecektir. Bu size onların kendi geleneklerinin Kaynağından gerçekten ne kadar uzak olduklarını ve Tanrı’nın tüm insanlara verdiği daha büyük aklın, içlerindeki İlmin ne kadar zayıf olduğunu gösterir.

Sıradan bir insanın Elçiyi tanıması daha kolay olacaktır. Çok az önyargısı olan ve toplumdaki konumuna yatırım yapmayan bir kişinin Elçiyi tanıması daha kolay olacaktır.

Onu inkar edebilirsiniz. Onu reddedebilirsiniz. Ama Mesaj onda ve onu mümkün olan en saf haliyle ortaya koyuyor.

Daha önce hiç mümkün olmayan ve daha önce hiç gerçekleşmemiş olan Vahyin Sesini bile şimdi duyabilirsiniz. Evet, Melek Seslerinin çok özel şeylerden söz ettiği duyuldu ve bunlar zaman zaman kaydedildi, ancak Tanrı’dan gelen Yeni bir Mesaj hiçbir zaman saf haliyle kaydedilmedi.

Elçiyi tanımak için görecek gözlere ve duyacak kulaklara sahip olmalısınız. Saf ve gerçek bir deneyim yaşamak için önyargılarınızı, dine karşı beslediğiniz kinleri ve Tanrı, din ve maneviyat hakkındaki katı inançlarınızı bir kenara bırakmaya istekli olmalısınız.

Elçi dünyadaki dinleri kınamayacak, aksine onların Öğretilerinin kaybolmuş, unutulmuş ya da inkar edilmiş özünü sunacaktır.

O, dünyaya tüm dinlerin birincil ve temel fikir ve inançlarını yeniden değerlendirmelerini gerektirecek yeni bir gerçeklik getirecektir. İçinde şiddet olmamasına rağmen, bildirisiyle, dünyadaki varlığıyla ve Vahyin kendisiyle masaları alt üst edecektir.

İnsanlar onun kim olduğunu düşündüğü, kim olduğunu söylediği ya da kim olabileceği konusunda takıntılı hale gelecekler çünkü Vahiyden korkuyorlar. Mesajla başa çıkamadıkları için Elçi ile meşgul olacaklar. Şikayet edecekler. Onu bazı şeylerle suçlayacaklar. Mesajın doğru olması için Elçinin kendi kriterlerini karşılaması gerektiğini düşüneceklerdir. Sanki Elçi için kriterlerin ne olduğunu biliyorlarmış gibi şikâyet edecekler. Ne kadar aptallık ve küstahlık, ama birçok insan bu görüşlere sahip ve fikirlerini bunlara dayandırıyor.

O, insanlara istediklerini vermelidir, yoksa onu istemeyeceklerdir. Tüm Elçiler bu temel ve kaçınılmaz ikilemle karşı karşıya kalmışlardır.

O size istediğinizi vermek için burada değildir. O anda ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz şeyi bile vermeyebilir. Ama size kendi kişisel vahyinize, ıslahınıza ve kurtuluşunuza giden yolu veriyor. Ve bunu size mümkün olan en açık terimlerle sunuyor.

O artık okur-yazar bir dünyaya konuşmaktadır, bu nedenle Öğreti pastoral terimlerle ya da insanların ne anlama geldiklerini anlayabilmeleri için insan yorumuna ihtiyaç duyan anekdotlar veya öykülerle giydirilmemiş ve gizlenmemiştir.

Vahiy saf ve basit bir şekilde verilmiştir. Ancak o kadar derindir ki, insanların onunla yeni bir şekilde birlikte olmaları gerekecektir, çünkü bu entelektüel bir girişim değildir. Bu bir kalp ve ruh meselesidir.

Melekler Meclisi, dünyaya bu kadar güçlü ve saf bir şey getirmenin çıkmazını ve insanların bunu alıp alamayacakları ve kabul edip edemeyecekleri konusunda yaratacağı krizi ve kendi yaşamlarını yeniden düzenlemeleri ve Tanrı’nın onlara verdiği ve keşfedilmeyi bekleyen daha büyük zeka olan İlimle bağlantılarını kurmaları için onlara vereceği zorluğu anlamaktadır.

Bu nedenle Vahiy, Vahyin en başında İlme Giden Adımları sunmuştur ki yol belirlensin ve sonradan hayalperest insanlar tarafından yaratılmasın, açıklık ve amaç net bir şekilde belirlensin ve sonradan Elçiyi tanımayanlar tarafından yeniden belirlenmesin.

Yozlaşma riski çok büyük. Yanlış yorumlama riski çok büyük. Yanlış anlaşılma riski çok büyüktür. İşte bu nedenle Vahiy tekrar tekrar amacını, hedefini, yolunu ve insanların daha derin doğalarıyla gerçek bir ilişki kurmaya başlamak ve dünyadaki daha büyük amaçlarını keşfetme şansına sahip olmak için yüzleşmek zorunda kalacakları engelleri ve sorunları ve bugün kendilerini ve dünyayı nasıl gördükleri göz önüne alındığında bunun gerektireceği tüm affetme ve yeniden düşünmeyi tekrarlamaktadır.

Elçi barış getirmez. O meydan okuma getirir. Fırsat getirir. Onarım getirir. İş getirir. Gerçek ilişki getirir. Dünyaya İlahi İrade ve Amacı getirir.

O, insanlığı dünya içindeki çöküşten ve dünyanın ötesinden gelen boyunduruk altına alma riskinden kurtarabilecek Vahyi getirir. O, insanların daha önce hiç düşünmedikleri kadar büyük şeyler getirir.

O, bugünün olduğu kadar geleceğin de ihtiyaçlarına hitap etmektedir. Bundan bir asır sonra feci şekilde değişmiş bir dünyayla karşı karşıya kalacak olan insanların ihtiyaçlarına sesleniyor. Gelecekte Büyük Camia ile yüzleşmek zorunda kalacak olanlara ve hatta şu anda temas halinde olanlara sesleniyor.

İnsanların bugün bildiklerinin ötesinde binlerce soru ve soruna çözüm getiriyor – özgürlüğün nadir olduğu, zayıf ve şüphelenmeyen bir insanlıktan yararlanmak için işgalden başka her şeyin yapılacağı evrende insan özgürlüğünü ve egemenliğini neyin güvence altına alacağı ve yaratacağı.

İnsanların bundan haberi yok. İnsanlar bugün dünyanın karşı karşıya olduğu gerçek tehlikeler hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Kendi küçük rüyalarında yaşıyorlar, kendi ihtiyaçları ve sorunlarıyla meşguller. İnsan uygarlığını hem içeriden hem de dışarıdan neyin tehdit edeceği konusunda hiçbir fikirleri yok. Ancak Vahiy bu farkındalığı getirmektedir.

Çünkü yalnızca Tanrı evrende yaşamın nasıl olduğunu açıklayabilir ve bu Vahiy’in bir parçasıdır. İnsanlık için ufukta neyin göründüğünü yalnızca Tanrı açıklayabilir ve bu da Vahiy’de ortaya çıkar. Yalnızca Tanrı kalbin ve ruhun daha derin ihtiyaçlarına hitap edebilir ve bu da Vahyin merkezidir. Şu anda hem şimdi hem de gelecekte tüm dünyanın ihtiyaçlarından, siz bireyin temel ve çekirdek ihtiyaçlarına kadar, Vahiy tüm bunlardan bahseder, çünkü hepsi birbiriyle bağlantılıdır, görüyorsunuz ya.

Elçi, ihtiyaç içindeki bir dünyaya hizmet ederek daha yüce bir yaşam sürmekten söz etmektedir. Şüphesiz, bu ihtiyaç her geçen gün artıyor ve insanların bugün tahmin ettiklerinin ötesine geçecek.

O, insanları kendilerini gerçekleştirmeye yönelik sefil girişimlerinden, trajedilerinden, çıkmazlarından, tuzaklarından, siyasi, sosyal ve dini baskılardan, Tanrı’nın bulmaları ve takip etmeleri için içlerine koyduğu sesi bulmaya çağırır.

Bunun için, başka şeylere yatırım yapmış olanlar, görüşleri tehdit edilenler, hayattaki konumları sorgulananlar, değerleri, ahlakları ve kesin inançları onun bildirisi ve Vahyin doğası tarafından şüpheye düşürülenler tarafından inkar edilecek ve kınanacaktır.

Melek Varlığı, kendi zamanı içinde yeterince insana ulaşabilirse, Vahyin dünyada tutunacağını bilir. Ancak birçok şey Elçi’yi geciktirdi. Kaderinde bunu yapmak olan insanlar yanıt vermedi. Mali aksaklıklar, ciddi hastalıklar ve insanlığın cehaletine ve meşguliyetlerine nüfuz etmenin büyük zorluğu yaşandı.

Bu nedenle Elçi’ye yanıt verebilecek herkes gerçekten yanıt vermelidir. Ve zaman çok önemlidir, çünkü o yaşlı bir adamdır ve dünyadaki varlığı insanlığın geleceği için kritik öneme sahiptir.

Bu kez Melek Varlığı, Elçi daha kendini ilan etmeden önce Mesajı sundu. Bu şekilde Mesaj korunmuş oldu. Basıldı. Muhafaza edildi. Elçi yarın bir felaketle karşılaşsa bile, Mesaj buradadır ve şimdi onun adına konuşacak ve onu ileriye taşıyacak yeterince insan vardır. Bu, gaspı ve yozlaşmayı önlemek içindir, çünkü Mesaj insan yorumuna veya müdahalesine büyük ihtiyaç duymadan açıkça konuşmaktadır.

Yine de Elçi basılı olandan ve kaydedilmiş olandan daha fazlasını içerir. Bu nedenle eğer Elçi’ye ulaşabilir ve Elçi’yi duyabilirseniz, basılmış ve kaydedilmiş olanın ötesinde şeyler duyacaksınız.

O, Mesajı içinde bir ateş gibi taşır. Yakar. Ama ruhu ısıtır ve manzarayı aydınlatır. Elçinin içindeki İlmin Ateşi dünyadaki hiçbir ateşe benzemez. O kadar güçlüdür ki, kendisi bile uzun süre zar zor dayanabilir.

Onunla olan ilişkiniz önemli. Henüz öneminin farkında değilsiniz. Ama o doğru bir şekilde görülmelidir. O ruhunuzdan ve kalbinizden görülmelidir. O duyulmalı ve Vahyin doğası yeterince anlaşılmalıdır ki bunun size ve dünyaya verdiği büyük fırsatı anlayabilesiniz.

Çünkü başka bir Elçi’nin gönderilmesi için yüzyıllar geçmesi gerekecek. İşte bu. Bu o. Bu zaman ve gelecek zamanlar için dünya için gerçek Mesaj budur.

Burada başarısız olursanız, bunun sonuçları hem sizin yaşamınız hem de dünya için büyük olacaktır. Kaderinizi bulamayacaksınız. Çağrınızı bulamayacaksınız. Diğer herkesle birlikte denizde kaybolacaksınız; çırpınacak, arayacak, acı çekeceksiniz. İçinizdeki İlim canlı olacak ama onunla bağlantı kurmanın bir yolunu asla bulamayacaksınız. Ve dünya küçüldükçe dünyaya karşı kininiz de büyüyecek. Etrafınızdaki insanların çektiği acılar arttıkça kederiniz ve ıstırabınız da artacak. Ve evrendeki konumunuzla ilgili olarak kendinizi çaresiz ve umutsuz hissedeceksiniz, çünkü sizi kurtaracak İlim gücünü henüz bulamamış olacaksınız.

Bu, Vahiy döneminde yaşamanın bir sonucudur. Bu sadece bunu şuna tercih etme meselesi değildir. Bir öğretiye karşı başka bir öğreti değildir. Tüm farkı yaratacak olan çok önemli bir şeydir. Buradaki başarı ve başarısızlık birey için, sizin için son derece önemlidir.

İşte bu yüzden insanlar Vahyin bir daha gerçekleşemeyeceğini düşünüyorlar çünkü bunun gerektireceği ve sunacağı meydan okuma, fırsat ve yeniden değerlendirme ile gerçekten uğraşmak istemiyorlar. İnsan yorumlarının, Vahiylerin ilk etapta neden bahsettiğini gerçekten anlamayı zorlaştıracak kadar tamamen üstünü örttüğü, iyice yerleşmiş olan eski Vahiylerle yaşamak daha kolaydır.

Onlar [eski Vahiyler] birer düzen haline geldiler. Kurum haline gelmişlerdir. Kabul edilen norm haline gelmişlerdir. Kendi gerçek değerlerinin farkına varan ve bu değeri yaşamaya çalışan bireyler vardır. Ancak çoğu insan için bu sadece kendi kültürlerinde ve uluslarında onlardan beklenen şeydir – en azından bir dereceye kadar inanmak ve takip etmek, ancak asla büyük bir ciddiyetle veya gerçek bir bağlılıkla değil.

İşte bu bozulmuş ortamda, Tanrı yeniden konuştu ve dünyaya yeni bir gerçeklik sunmak, insanları rahatlıklarından sarsmak, insanları geçmişlerinin gölgelerinden çağırmak, sadece görüş ve tahminlerin olduğu yere açıklık ve çözüm getirmek, insanları inançlarının ve entelektüel anlayışlarının ötesine, daha büyük bir tanıma ve kurtuluş gerçekliğine götürmek için Melek Varlığından ve Ev Sahibinden gönderilen bir Elçi gönderdi.

Eğer Elçi’nin kökenini anlayabilirseniz, kendi kökeninizi ve sizi dünyaya çağıran şeyi de anlamaya başlarsınız ki bu da yaşamınıza -şimdiki yaşamınıza, geçmiş yaşamınıza ve geleceğinize- bakmanın tamamen farklı bir yoludur ve gerçekten de dünyaya bakmanın dikkate değer bir yoludur. Çünkü burada kınama olmayacak, sadece tanıma, kararlılık ve Vahiy zamanında gerçek gücünü bulmak için mücadele eden insanlığa karşı büyük bir şefkat olacak.