Vahiy Işığıyla Yüzleşmek

İngilizce konuşulan orjininal vahyi dinleyin:

İndirin (indirmek için sağa tıklayın)

Tanrı’nın Elçisi
Marshall Vian Summers’a
18 Ağustos 2012 tarihinde
Boulder, CO’da
Vahiy olduğu üzere

Bu kayıt hakkında


Bu ses kaydında duyduğunuz Melekler Meclisinin Marshall Vian Summers vasıtasıyla konuşmasıdır.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.

Vahiy armağanını alanlardan olasınız ve O’nun benzersiz Mesajı’nı kendinize ve hayatınıza kabul edecek kadar açık olasınız.



Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

İnsanlar Elçi’nin dünyada neyle karşı karşıya olduğunun farkında değiller. Onun için bu çok zor bir şeydir ve bunu kabul etmekte isteksizdir çünkü çok zordur – çok fazla risk ve belirsizlik ve reddedilme ve inkar edilme ihtimali vardır. Gördüğünüz gibi bu çok zor bir şey.

Elçiler için bu her zaman böyle olmuştur. Tüm insanlık tarihinin en önemli insanları olmalarına rağmen, aynı zamanda en zor görevlerden bazılarına da sahip olmuşlardır – kendileri için asla seçmeyecekleri, ancak onlara büyük bir ciddiyetle verilen görevler.

Esasında, onların çalışmalarının mucizesi, kabullenmelerinin ve kendi yaptıkları ya da kendi tasarladıkları olmayan bir modeli ve yolu izlemeye istekli olmalarının, büyük bir plan ya da şema olmadan – tüm adımları ve neleri gerektireceğini, içlerinde nelerin geliştirilmesi gerektiğini, nelerin bırakılması gerektiğini ve onlara yardım etmeye ve onları takip etmeye çağrılanların neleri gerektireceğini bilmeden – ilerlemeye cesaret etmelerinin mucizesidir.

Yani dünyadaki en büyük göreve sahip olsalar da, başlangıçta en az bilgi sahibi olan da onlardı. Sadece yapılması gerektiğinden eminlerdi. Sadece Melekler Meclisi’yle olan ilişkinin gücü. Sadece içlerinde bunun böyle olduğuna dair derin bir inanç vardı. Hazırlandıkları her şey buydu. Yapmaları gereken her şey budur.

Başka alternatif yok. Seçilebilecek başka bir hayat yok. Hiçbir çıkış yolu yoktur. Bu noktaya ulaştığınızda kendinizi mazur göremezsiniz. Yeni Dünya’ya yelken açan o gemiye binmelisiniz, bunun içerdiği tüm tehlikelerle ve vardığınızda ne bulacağınız ve deneyimleyeceğinizin belirsizliğiyle birlikte.

Elçi için tehlike hem başarısızlık hem de başarıdır. Eğer dünyada yeterince insana ulaşamazsa, Mesajı burada tutunamayabilir, belirsizliğe düşebilir ve insanlar tarafından kendi amaçları ve arzuları doğrultusunda değiştirilebilir.

Ancak, bir bakıma, başarı Elçi için daha büyük zorluklar barındırır, çünkü başarıyla birlikte tanınma gelir ve tanınmayla birlikte talihsizlik gelir. Tanınmayla birlikte doğru olmayan kabuller de gelir -insanlar Elçi’yle tanışmak için acele ederler, ama tüm yanlış nedenlerle, özel lütuflar isteyerek, mucizeler isteyerek, özel bağışlar isteyerek, Elçi’yle birlikte olmak, onun özel maiyetinin bir parçası olmak, onunla seyahat etmek ve onun yoldaşı olmak ve bunun için tüm itibarı ve tanınmayı talep etmek isteyerek.

O zaman Elçinin kendi eşleri ve ortakları olduğunu düşünen insanlar olacaktır. Sonra gelecek olan ama bu büyük fırsatın, kesinlikle dünyadaki bu zamanın en büyük fırsatının üstesinden gelmek için gereken çabayı, kendini incelemeyi ve çalışmayı gerçekten ortaya koymaya istekli olmayan insanlar olacaktır.

Evet, doğru nedenlerle gelmişlerdir, ancak nerede başarısız olabileceklerini, nerede zayıf ve savunmasız olduklarını, yol daha zor ve çetin hale geldiğinde diğer güçlerin iknasına kapılıp gölgelere geri çekilebileceklerini görecek kadar kendilerini tanımamaktadırlar.

Bazıları kaybolup gidecek. Bu meydan okumayı kabul edemezler. Bu duruma çağrılmış olsalar da, bu onlar için doğru yer ve zaman olsa da, bunun kendi içlerinde gerektireceği dürüstlükle yüzleşemezler.

Elçiyi reddedecek olanlar arasında konumlarını, yatırımlarını, ideolojilerini, kibirlerini, önemlerini, gururlarını, toplumdaki konumlarını, akademideki konumlarını, ilahiyat camiasındaki konumlarını koruyacak olanlar da vardır.

Kendilerine hediyeler ve mucizeler getirmediği ve onları tüm zorluklarından kurtarmadığı – gelecekte vecd, mutluluk ve cennet vaat etmediği – için Peygamberi reddedecek olanlar vardır. Onlara gerçeğin satılması gerekir. Kendileri bunu açıkça göremezler. Elçinin kendisini onlara kanıtlamasını isteyeceklerdir, oysa gerçekte kendilerinin ona kendilerini kanıtlamaları gerekir.

Bir de gurur, kibir ve güvensizlikten dolayı Tanrı’dan yeni bir mesaj ya da buna benzer bir şey getirdiklerini ilan eden sahte elçiler vardır. Ve çok ikna edici, çok saldırgan, çok çekici, karizmatik olabilirler. Ancak mesajlarının hiçbir özü yoktur. Hiçbir anlamda orijinal değildir. Bazı farklı entelektüel çağrışımlar yapsa da, Yeni Bir Vahiy değildir. Dünyaya yeni bir gerçeklik getirmez. İnsanlığı geleceğe hazırlamaz. Bu dünyadaki ve ötesindeki tüm yaşamı kuşatmaz. Onların hayal gücünün, merakının ve pervasız çağrışımlarının ürünüdür.

Ve sınavda başarısız olacaklar, görüyorsunuz ya ve bu nedenle Elçi onlarla ilişkilendirilecek – sahte elçi. “Ah, daha önce pek çok sahte elçimiz oldu. Sahte elçilere karşı uyarılmıştık.” Bu nedenle, gerçek Elçi onlarla ilişkilendirilecektir.

İnsanlar Elçi’nin kendi beklentilerine ve tanımlarına uymasını isterler. Onun saf, yüce gönüllü, muhteşem, her şeye gücü yeten, kimsenin yapamayacağı şeyleri yapabilen biri olmasını isterler, oysa gerçekte kendilerini ona kanıtlamaları gerekir.

Önceki Elçiler o kadar yüceltilmiş, süslenmiş ve güçlendirilmişlerdir ki, doğrudan tanrı olarak adlandırılmasalar bile tanrılar gibi olmuşlardır. Bu nedenle, [insanlar] yeni bir Elçinin dünyadaki önceki büyük Elçilere eklenen ve onlarla ilişkilendirilen tüm niteliklere sahip olması gerektiğini düşünür. Dolayısıyla beklentiler gerçekçi değildir ve Elçi’nin gerçek nitelikleriyle ya da bu kişiyi bu tebliği yapmaya ve dünyada bu daha büyük rolü üstlenmeye ehil kılan şeyle hiçbir ilgisi yoktur.

İnsanlar gelecek peygamberlerin olmadığını düşünüyor. “Peygamber son Elçiydi. Mesih son Elçiydi. Başkalarına gerek yok.” Ancak bu, Tanrı’nın insanlığa söyleyecek başka bir şeyi olmadığını, Tanrı’nın insanlığa olan ilgisini kaybettiğini ve insanlığı şu anda yüzleşmeye başladığı insanlık tarihindeki en büyük olaylara hazırlamayacağını söylemektir: çöken bir dünya, yok olan bir dünya, azalan kaynakların, şiddetli hava koşullarının ve giderek artan ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın olduğu bir dünya; artık sadece bölgesel veya yerel değil, küresel krizlerle karşı karşıya olan bir dünya; insanlığın zayıflığından ve beklentilerinden yararlanmak için burada bulunan küçük istilacı gruplar tarafından etrafınızdaki evrenden müdahaleyle karşı karşıya olan bir dünya.

Tanrı’nın önceki Vahiylerinden hiçbiri sizi buna hazırlayamaz. Tanrı’nın önceki Vahiylerinden hiçbiri, başlangıçta tüm insanlığa hitap etmek üzere verilmemiştir. Çünkü Tanrı’nın Yeni Mesajı bir grup, bir bölge ya da bir kabile için değildir. Şu anda tüm dünyaya yönelik bir Mesajdır, çünkü herkes dünyaya gelen Büyük Değişim Dalgalarıyla karşı karşıyadır ve herkes akıllı yaşamla dolu bir evrenle, insanlığın hiçbir şey bilmediği insan dışı bir evrenle karşı karşıyadır.

İnsanlar Peygamberin kim olması gerektiği, gerçeğin ne olması gerektiği ya da Tanrı tanımlarının ne olması gerektiği konusunda birbirleriyle savaşır ve birbirlerini öldürürken, geçmişteki tüm düşmanlık, zulüm, sefalet ve affetmezlik bu tutumları ve inançları destekleyip güçlendirirken, Tanrı insanlığın bu büyük eşiklerden biri ya da her ikisi karşısında topluca ve tamamen başarısız olmasına izin verir mi?

Without a New Revelation, humanity will break down into crisis after crisis after crisis as food, water and energy become more scarce and difficult to find—leading to wars of desperation, leading to violence on a scale never seen in the world before.

İnsanlar bunu göremiyorlar, çünkü bu açık değil, dünyada işaretleri gösterilmiyor değil, ama onlar bu büyüklükteki şeylerle yüzleşecek güce, cesarete ya da inanca sahip değiller. Bunun ahir zaman olduğunu düşünecekler: dünyanın sonu nihayet geldi. Ancak bu büyük bir geçişin başlangıcıdır.

Ve bu geçişin sonucu önümüzdeki yirmi ila otuz yıl içinde belirlenecek – insanlık, sıkıntı içindeki bir insanlığa umut ve kurtuluş sunma kisvesi altında kendilerini buraya yerleştiren yabancı ırklar tarafından boyun eğdirilen, yoksun bırakılmış ve boyun eğdirilmiş bir ırk mı olacak? Yoksa insanlık ayağa kalkıp evrende güçlü ve bağımsız bir ırk haline gelerek kendi sınırlarını ve ötesindeki yaşamla ilişki kurallarını mı belirleyecek? İnsanlık, kaynakları azalan, daha fazla soğukkanlılık, işbirliği, bağışlama ve katkı gerektiren bir dünyada yaşamayı öğrenecek mi?

Sadece Tanrı bilir. İnsanlar geçmişte kayboluyor. Arkalarına bakarak ilerliyorlar. Ufkun ötesinde ne olduğunu görmüyorlar. Görmüyorlar çünkü çok korkuyorlar, çok takıntılılar, çok meşguller ve kendi fikir ve inançlarıyla çok dolular, çok kibirliler, çok cahiller. Hayat onlara işaretler ve uyarılar verirken, onlar görmüyorlar. Duymuyorlar. Yanıt vermiyorlar.

Bu yüzden Tanrı dünyaya yeni bir Vahiy göndermeli ve insanlığı tüm olayların bu en büyüğüne hazırlamak için dünyaya yeni bir Elçi göndermelidir. Ve o da önceki Elçilerin yüzleşmek zorunda kaldığı her şeyle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Ama daha da fazlasıyla yüzleşmek zorunda kalacak, çünkü şu anda tüm dünyaya sesleniyor – aynı anda birçok ülkeden, birçok kültürden ve birçok dinden insana sesleniyor. Karşılaşacağı zorluklar, önceki Elçilerin kendi zamanlarında, kendi koşullarında yüzleşmek zorunda kaldıkları her şeyden kesinlikle daha büyük olabilir.

Tanrı’nın Vahyine karşı direniş birçok çevreden gelecektir – hükümetler, dini kurumlar, üstünlük için yarışan diğer insanlar. Sekülerler ve bilim adamları tarafından “Tanrı’nın yeniden konuştuğunu düşünmek de ayrı bir aptallık” diye düşünülerek reddedilecektir. Çünkü onlar kendi ideallerini ve bilimlerini dinleri haline getirmişlerdir ve Vahye açık olmayan diğer tüm din adamları gibi onlar da aynı nedenlerle bunu reddedeceklerdir.

Dolayısıyla Elçi, dünyaya hem yazılı hem de görsel olarak seslenebilme, yüzyıllar değil on yıllar içinde dünyaya ulaşabilme gibi büyük bir fırsata sahiptir. Ancak karşılaşacağı zorluklar çok önemli olabilir.

Ve onu sevenler tarafından korunmak zorunda kalacaktır. Ve kendisine çağrılanlar tarafından desteklenmesi gerekecektir. Onlar da başarısız olamayacaklarını anlamak zorunda kalacaklar. Ne düşebilirler ne de gölgede kalabilirler. Güçlü olmak zorundadırlar. Dürüst olmalılar. Kendilerine meydan okuyan, onları yücelten ve onlardan büyük şeyler isteyen bir yolda ilerlemeye istekli olmalıdırlar, çünkü insanlar bu şekilde kurtarılırlar.

Tanrı bir değnek sallayıp tüm engellerinizi, hayal kırıklıklarınızı ve çatışmalarınızı ortadan kaldırmaz. Tanrı size yapacak harika şeyler, önemli şeyler, yapabileceğiniz şeyler, ihtiyaç duyulan şeyler verir. Ve bu sayede, bu daha büyük öğüdü bulabilir ve izleyebilirseniz, kurtuluşunuz devam edecektir.

Ayrılanlar, tüm akıllı yaşamın içine yerleştirilmiş olan daha derin zeka olan İlim aracılığıyla geri kazanılır. Hizmet ve katkı dolu bir yaşama götüren İlmi takip ederek kurtulurlar.

Tanrı’nın Yeni Vahyi bunlardan ayrıntılı olarak söz etmekte ve bunlarla ilgili pek çok soruyu yanıtlamaktadır. Melekler Meclisi aracılığıyla verilen Tanrı’nın Vahyi, şimdiye kadar verilmiş en kapsamlı vahiydir – şimdi çok daha eğitimli bir dünyaya, küresel iletişim dünyasına, küresel ticaret dünyasına, küresel sorunlarla ve potansiyel felaketlerle karşı karşıya olan bir dünyaya verilmiştir.

Tanrı şimdi bir Mesaj veriyor, benzetmelerle değil, öykülerle değil, [anekdotlarla] değil, ama diğer dillere kolayca ve açıkça çevrilebilecek mümkün olan en açık kelimelerle, çok tekrarla verilmiş, çok açıklıkla verilmiş, kendi yorumuyla verilmiş, böylece insanlar için ne anlama geldiğini tanımlamak için gelecekteki insan yorumuna dayanmıyor.

Tanrı’nın Yeni Vahyi sizi Tanrı’ya ve Tanrı’nın sizden ne yapmanızı istediğine ve ne yapmak için burada olduğunuza yaklaştırmak ve yapmak için burada olduğunuz şeyi nasıl takip edeceğinizi ve onu zihninizdeki diğer tüm seslerden, güçlerden ve etkilerden nasıl ayırt edeceğinizi göstermek içindir.

Tanrı, dünyevi zihninizi içinizdeki daha büyük zihne hizmet edecek şekilde bağlamayı öğrenebilmeniz için, tüm becerilerinizi geliştirecek ve tüm engellerinizi azaltacak şekilde yola çıkmanız için size İlme Giden Adımları vermiştir.

Bunu her insan için yalnızca Tanrı yapabilir. Bunu anlamanız mümkün değildir. Buna karşı her türlü argümanı getireceksiniz, ama argümanlarınız sadece Tanrı’nın insanlar aracılığıyla nasıl çalıştığını ya da Tanrı’nın ne yapmak istediğini anlayamadığınızı kanıtlar.

Çünkü Tanrı’nın Sözü sadece bu an için, bu günün krizi için değil, 25 yıl sonrasının, 50 yıl sonrasının ve 100 yıl sonrasının krizi içindir. İşte bu nedenle Tanrı size Evrendeki Yaşam hakkındaki Vahyi verdi, bu gerçekliğe hazırlanabilmeniz için. İnsanlığa daha önce hiç böyle bir şey verilmemişti.

Bununla yüzleşmek, bunu kabul etmek, bunun yaşamınızda kurtuluş sürecini başlatmasına izin vermek için yaşamınızı değerlendirmeye, gerekli olduğu yerde yaşamınızı değiştirmeye, bu konuda cesur olmaya, bu konuda kararlı olmaya, diğer tanrılarınızdan – zorunluluk tanrınızdan, sevda tanrınızdan, birikim tanrınızdan – vazgeçmeye istekli olmalısınız. Sizi bir vazgeçişçi yapmak için değil, sizi dünyada daha büyük bir iş ve hizmet üstlenebilecek kadar yetenekli ve özgür bir kişi yapmak için.

Bunun ne anlama geldiğini yalnızca Tanrı bilir. Dünyaya kızgınsanız dünyaya hizmet edemezsiniz. İnsanları sevmezseniz onlara hizmet edemezsiniz. Düşmanlarınızı tamamen mahkûm ederseniz onlarla yüzleşemezsiniz bile. Bunun ne anlama geldiğini Tanrı bilir.

Tarihte ilk kez, şimdi Vahiy sürecini görebiliyor ve onu, Elçi’yi tanımayanlar tarafından daha sonra değiştirilmeden veya yeniden yapılandırılmadan, saf bir biçimde alabiliyorsunuz.

Gördüğünüz gibi bu, teknolojinin harikaları sayesinde Vahyin Sesini duyabileceğiniz en büyük andır: İsa, Buda, Muhammed ve dünyada tanınmayan diğer büyük Elçilerle konuşan Ses gibi bir Ses.

Öyleyse meydan okuma sizin üzerinizdedir, çünkü Elçi size kendini kanıtlamak için burada değildir. Siz kendinizi ona ve onu gönderenlere kanıtlamalısınız. Onu inkâr ederseniz, onu gönderenleri de inkâr etmiş olursunuz. Dini fikirlerinizi, sosyal fikirlerinizi, siyasi fikirlerinizi, şikayetlerinizi, korkularınızı, dini kınamanızı, gururunuzu, kibrinizi, cehaletinizi, aptallığınızı korumak için Vahyin gerçekte ne olduğuna bile bakmadan kainatın Efendisini inkar ediyorsunuz.

Bunu yapan uzmanlar göreceksiniz -iyi eğitimli insanlar, teologlar, filozoflar, hayran olduğunuz insanlar- çok aptalca, çok körü körüne davranıyorlar. Çünkü içlerindeki İlim, onları Yeni Mesajı görmeye ve ciddiye almaya çağıracak kadar güçlü değildir.

Bunu felsefi gerekçelerle reddedeceklerdir. “Biz artık Tanrı’yı böyle düşünmüyoruz” diyeceklerdir. Ne hakkında konuştuklarını bilmiyorlar. Tanrı’nın nasıl çalıştığını, Tanrı’nın ne olduğunu, Tanrı’nın nasıl tezahür ettiğini, Tanrı’nın nasıl etkilediğini, Tanrı’nın nasıl düzeltme getirdiğini bildiklerini mi sanıyorlar? Hayır, referans noktası olarak antik çağların Tanrısı’na ya da belki de yakın tarihli bir felsefeye sahipler. Bunu açıkça göremezler çünkü ona açıkça yaklaşamazlar. Bunun başka bir şey olduğunu düşüneceklerdir.

Elçi tüm bunlarla yüzleşmek zorunda kalacak, görüyorsunuz. Ve bu onun için çok cesaret kırıcı olacak. O mütevazı bir adam. Bu amaçla dünyaya gönderilmiştir. Büyük tehlikeleri, tehlikeleri ve hayal kırıklıklarını bilerek isteksizce dünyaya gelir. Hayranlık duyabileceği insanlar bile ona sırt çevirecektir. Onu tanıdıklarını düşünenler bile -belki de aile üyeleri- ona sırt çevirecektir. Çünkü Vahiy zamanında Tanrı’dan gelen bir Elçi’yi kim tanıyabilir?

Onun dünyadaki en zor göreve ve dünya için en büyük Mesaja sahip olduğunu fark ettiğinizde, ona yardım etmek isteyeceksiniz. Ve koşullarınız, sağlığınız ve gerçek yetenekleriniz göz önüne alındığında bunu yapmak için kendi kalbinizde ne yapmaya istekli olduğunuza bakmanız ve görmeniz gerekecektir. Gördüğünüz gibi, Vahiy zamanında meydan okuma alıcının üzerindedir.

Elçi Mesajı getirir. İnsanlar için sirk numaraları yapmak zorunda değildir. Onları memnun etmek, onları yatıştırmak, onlara istediklerini vermek, beklentilerini karşılamak ve arzularını yerine getirmek zorunda değildir, çünkü bunları yapmayacaktır.

Daha önceki elçiler şeytanlaştırıldı ve yok edildi çünkü insanlara istediklerini vermediler. Onları duyanlar, görenler ve kabul edenler tarafından bir kaynak olarak kullanılamadılar.

Bunu tekrar göreceksiniz. İnsanlar her durumdan faydalanmaya çalıştıkları gibi bu durumdan da faydalanmaya çalışıyorlar, sanki yeryüzündeki çekirgeler gibi. Ancak Vahyi almadıkça ve İlime Giden Adımlarını kendiniz atmadıkça Elçiden faydalanamazsınız.

Ve bilmediğiniz pozisyonunu almayın çünkü bu gerçekten dürüstçe değildir, görüyorsunuz ya. “Bu Haberci hakkında bir şey bilmiyorum. Bilmiyorum işte.” Bu gerçekten dürüstçe değildir. Bunu yeterince derinlemesine ele almıyorsunuz. Çünkü kalbinizde bunu görebilir ve bilebilirsiniz. Kararsızlığın [arkasına] saklanmayın.

Bu meydan okuma, vahyin indiği bir zamanda muhatap üzerinedir. Ve Elçi önünde görecektir ve eğer onunla seyahat ederseniz, her türlü kendini kandırma, kendini inkar etme, kandırma, her türlü aptallık, her türlü açgözlülük, her türlü hırs Vahyin Işığında önüne konacaktır. Saf olmayan her şey, yozlaşmış olan her şey, yanlış yönlendirilmiş olan her şey Vahyin Işığında ortaya çıkacaktır çünkü o saftır. Ve etrafındaki her şeyin kirliliğini ortaya çıkaracaktır.

Bu yüzden insanlar başka yöne kaçıyor. Bu yüzden insanlar bakmak istemezler. Bu yüzden insanlar duvarlar örer ve taşlar atarlar. Safsızlıklarının kendilerine ifşa edilmesini istemezler. Temel inançlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalmak istemezler. Dinlerini Yeni Vahiy ışığında yeniden düşünmek zorunda kalmak istemiyorlar. Kendileriyle ve sürdürdükleri yaşamla yüzleşmek zorunda kalmak istemezler ve bu yaşamın gerçekte ne kadar tehlikeye atılmış ve pek çok yönden sahtekârca olduğunu görmek istemezler. Ancak Vahiy zamanında olan budur.

Geçmişte insanlar kendilerinden farklı olarak Elçiyi bir tanrı haline getirdiler. “Oh, biz asla onun gibi olmak zorunda değiliz, bu yüzden paçayı kurtardık. Vahyin meydan okumasından kurtulduk.” Elçiyi o kadar yüce ve özel, konumunu o kadar ulaşılmaz kıldılar ki, asla gerçekten çok çalışmak zorunda kalmayacaklardı, görüyorsunuz ya.

Elçi tüm bunlarla yüzleşmek zorunda kalacak. Cesaretinin kırılmasını hayal bile edemezsiniz. Zorluğu hayal bile edemezsiniz. Vahyin Işığında ortaya çıkacak olan insan başarısızlığının doğuracağı felaketi hayal bile edemezsiniz.

Ancak Vahiy kişiye güç, kuvvet, dürüstlük ve haysiyet getirir ve ondan yapması gerektiğini bildiği şeyi yapmasını, bunu görecek kadar dürüst olmasını ve uzlaşmaya ya da bir tür anlaşma yapmaya çalışmadan bunu takip etmesini ister.

Yeni Mesaj tüm halklara, tüm inanç geleneklerine, tüm uluslara, tüm ekonomik sınıflara – zenginler, yoksullar, aradaki herkes – lütuf getirir. İlim ile içsel bir vahyin kutsamasını getirir. Herkesin birlikte yüzleşmek zorunda kalacağı bir dünya için hazırlık getirir. Herkesin birlikte yüzleşmek zorunda kalacağı evren hakkındaki Vahyi getirir. Kişinin içsel yaşamının gizemini getirir – aklın alanının ve erişiminin ötesinde var olan İlmin gücünü ve varlığını getirir.

Bunun birey için neler yapabileceğini hayal bile edemezsiniz. Küçük adımlar atsalar bile, bu onları güçlendirmeye başlayacak ve onlara daha önce sahip olmadıkları cesareti verecektir.

Tanrı, ister zengin ister fakir olsunlar, ayrı düşmüşleri, yalnızları ve sefil durumdakileri kutsar. Ve Vahiy onlar için, sizin için ve dünyada onu alabilecek herkes içindir. Çünkü insan bilinci, insan işbirliği, savaşın sona ermesi ve başlaması gereken Daha Büyük Camiaya hazırlık üzerindeki büyük etkisini gösterebilmesi için birçok kişinin bu Vahyi alması gerekmektedir.

Elçiyi tartışmanız haline getirmeyin. Mesaja verdiğiniz kendi yanıtınızı tartışma haline getirin. Tartışmanız, gerçek ve dürüst bir insan olup olmayacağınız konusundaki kararsızlığınız ve sizi bundan uzaklaştıran şeylere yaptığınız yatırım ve bunun size neye mal olduğu ve bu konuda ne yapacağınızdır. Tartışma budur. Tartışma, sanki insanlık bunları gerçekten anlayabilirmiş gibi, insanlık aleminde şimdiye kadar doğru olduğu düşünülen şeylere göre Yeni Vahiy’in teolojik mükemmelliği değildir.

Asıl tartışma, insanların Vahiy zamanında nasıl tepki verecekleri – Elçi’ye ve ondan beklentilerine ve taleplerine takıntılı hale gelip gelmeyecekleri ya da Vahiy’in onlara gerçekten ne verdiğini ve onlara tekrar tekrar ne ilettiğini yürekten alıp almayacaklarıdır.

İnsanlar dürüstçe, ciddiyetle, kurtuluş için, durumlarını ve yaşamlarının kalitesini iyileştirmek için, sağlıklarını ve sevdiklerinin sağlığını iyileştirmek için, çevrelerini iyileştirmek için, dünyalarını iyileştirmek için dua ediyorlardı. Ve Tanrı sonunda herkes için bir Mesajla cevap verdi – sadece bir kabile veya grup için küçük bir mesaj değil, tüm dünya için bir Mesaj çünkü tüm dünyanın şimdi bu Mesaja ihtiyacı var.

Burada inancınızı, dini geleneğinizi terk etmezsiniz. Sadece Vahyi ona katarsınız – onu güçlendirirsiniz; onu daha büyük, daha güçlü, daha kuvvetli hale getirirsiniz; ona Tanrı’nın Ruhunu, niyetini ve büyük Sevgisini aşılarsınız.

Eskimiş, kurumuş, alakasız, tutkudan, anlamdan, amaçtan ve uygulamadan yoksun hale gelmiş olan şey şimdi onu canlı kılacak her şeyle aşılanmıştır.

Çünkü Hıristiyanlar bile Büyük Değişim Dalgalarıyla ve insanlığın Daha Büyük bir Yaşam Topluluğuna dönüşmesiyle yüzleşmeye istekli insanlar haline gelmelidir. Müslümanlar, Yahudiler, Budistler – irili ufaklı tüm dini gruplar – hepsi aynı zorluklarla ve felaket riskiyle karşı karşıyadır. Hepsinin Tanrı’dan gelecek yeni bir vahye ihtiyacı var.

Hepsinin Elçi’yi dinlemeye ihtiyacı vardır – dürüstçe, sabırla getirdiği her şeyi düşünerek.

Bu vahiy zamanıdır. Dünyada bir Elçi var. O, daha önce verilen hiçbir şeye benzemeyen bir Vahiy getiriyor, daha önce hiç düşünülmemiş veya ihtiyaç duyulmamış daha büyük şeylerden bahsediyor. Maneviyatın İlim düzeyinde açıklığa kavuşturulmasını getiriyor. Her zaman doğru olan ve hiç değerlendirilmemiş olan şeylerden bahseder.

Onu dinleyin. Onu kabul edin. Dürüst olun. Onun kim olduğunu ya da ne getirdiğini henüz bilmiyorsunuz, ta ki bunu dürüst ve objektif bir şekilde değerlendirene kadar – meydan okunmaya istekli olarak, fikirlerinizi yeniden gözden geçirmeye istekli olarak, nerede durduğunuzu, neyin gerçek olduğunu ve hayatınızda ve etrafınızdaki dünyada neler olup bittiğini yeniden düşünmeye istekli olarak.

Tanrı ve Melek Varlığı, insanların nasıl karşılık vereceğini, kimlerin karşılık vereceğini, nasıl karşılık vereceklerini, karşılıklarının saflığını, Vahyin ışığında kendi içlerinde derin bir dönüşüm geçirmeye istekli olup olmadıklarını görmek için dünyayı izliyor. Kim itiraz edecek, kim direnecek, kim buna karşı savaşacak, kim Tanrı’dan gelen Yeni Mesajı ve Tanrı’nın Elçisini dünyada yok etmeye çalışacak?

Cennetin gözleri izliyor olacak. Sınav insanlık içindir. Çünkü bu sadece hayal edebileceğiniz en büyük armağan değil, aynı zamanda bir sınavdır. Çünkü öğrenmek her zaman bir sınavdır ve büyük bir öğrenme büyük bir sınavdır. Ve büyük bir ihtiyaç büyük bir sınavdır. Ve fiziksel gerçeklik içinde yaşamak büyük bir sınavdır. Cennetin gözleri, Elçilerinin burada nasıl karşılandığını ve karşılanıp karşılanmadığını görmek için izliyor olacak. Bu sizin anlayışınız olsun.