Tanri Yeniden Konuştu

İngilizce konuşulan orjininal vahyi dinleyin:

İndirin (indirmek için sağa tıklayın)

Marshall Vian Summers’a
24 Şubat 2011’de
Boulder, Colorado’da
Vahiy edildiği şekilde

Bu kayıt hakkında


Bu ses kaydında duyduğunuz Melekler Meclisinin Marshall Vian Summers vasıtasıyla konuşmasıdır.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.

Vahiy armağanını alanlardan olasınız ve O’nun benzersiz Mesajı’nı kendinize ve hayatınıza kabul edecek kadar açık olasınız.



Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

Tanrı yeniden konuştu.

Tanrı yeniden konuştu çünkü dünya en büyük eziyetlerle, en büyük zorluklarla karşı karşıya.

İnsan ailesi tüm medeniyeti yıkma gücüne sahip bir çevresel felaket yarattı, birçok faktörden oluşan bir felaket; çevrenizi değiştirecek, topraklarınızı tüketecek, nehirlerinizi kurutacak bir felaket; büyümenize ve genişlemenize son verecek bir felaket; dünyanın yarını hiç düşünmeden, sanki sınırsızca tüketilebilecek sonsuz bir ganimetmiş gibi kötüye kullanıldığı onlarca ve yüzlerce yılın ürünü olan bir felaket.

Ve dünyadaki, hepsi Tanrı tarafından yaratılmış olan dinler birbirleriyle çatışma halinde; bazen şiddet dolu, sıklıkla öfkeli bir şekilde birbirleriyle çatışıyor, üstünlük ve tanınma için rekabet ediyor, birçok olayda en yüce olduklarını, hatta Tanrı’nın Vahyinin gerçek tek tezahürü olduklarını, takip edilmesi gereken tek doğru yol olduklarını söylüyorlar.

Tanrı yeniden konuştu çünkü insanlık dünyayı talan etti ve şimdi de büyük bir yoksunluk ve çatışmaya gidebilecek bir belayla karşı karşıya.
Tanrı yeniden konuştu çünkü din kendi birliğini bulamadı, birkaç birey ve organizasyon dışında.

İnsanlar, bir dünya toplumu oluşabilmek için yeterli bir şekilde aşılması gereken kabileye ait kimliklerini birbirine bağlamada başarısız oldu, kişinin içinde bulunduğu birincil grubu, bölgesel kimliğini, kendisine has gelenek ve kültürünü aşarak bir dünya toplumunun parçası haline getirmede başarısız oldu.

Bu insanlığın evrimi, büyük bir kültürel çeşitliliğe götüren ama insanların birlikte yaşamalarına, iletişim kurmalarına ve yaratılarını birbirleriyle paylaşmalarına izin veren bir evrim.

Tanrı yeniden konuştu, bunun mümkün olmadığını, son peygamberin katiyen sonuncu olan bir mesaj [getirdiğini] söyleyen birçok kişi olsa bile. Ama bunu hangi insan söyleyebilir? Tanrı’nın elçileri bile bu tür iddialarda bulunamaz.

Çünkü Tanrı istediği zaman iletişim kurar ve insanların fikirleriyle veya inançlarıyla sınırlı değildir. Tüm evrenlerin Yaratıcısının insanın cüreti ve ihtarıyla engelleneceğini düşünmek ne büyük bir kibir.

Bu yüzden Tanrı yeniden konuştu çünkü hayatınızda, dünyada ve dünyanın ötesinde, evrendeki Büyük Camia’nın içinde bulunan İlahi Varlık ve Güce dair anlayışınız için büyük bir düzeltme gerekiyor.

İnsanlık uzayın eşiğinde, Büyük Camia ile karşılaşmanın eşiğinde. Büyük Camiadaki hayat, insan ailesinin bugüne kadar karşılaştığı her şeyden daha karmaşık, çetin ve zorlu.

İnsanlık sanki yetişkin dünyasına adım atmakta olan bir ergen gibi; elbette küstahlık ve kibirle dolu ama saf, o yetişkin dünyasının gerçeklik ve zorluklarından tehlikeli bir şekilde habersiz bir ergen.

İnsan medeniyetini inşa etmek için verilmiş olan dinler insanlığı Büyük Camiaya hazırlamak için tasarlanmamıştı. Bu onların amacı veya işlevi değildi, gördüğünüz gibi.

Ama şimdi evrimsel ilerleme ve süreç insanlığı bu büyük eşiğe getirdi. Azalan kaynaklar ve artan bir nüfus dünyasında yaşarken artık Büyük Camia karşı karşıya kalma gerçekliği, zorluğu ve büyük fırsatıyla yüzleşmek zorunda.

Çünkü korkularınızın ötesinde, endişelerinizin ötesinde, kaçınma ve inkârınızın ötesinde dünyaya gelmekte olan Büyük Değişim Dalgalarının ve insanlığın bir akıllı yaşam evreniyle karşılaşmasının en yüce iki şey olduğunu göreceksiniz; bunların insanlığı en sonunda işbirliği yapmaya ve işleyen, adil bir dünya düzeni kurmaya, daha önce hiç bulunamamış bir istikrar bulmaya götürecek en büyük iki motivasyon olduğunu göreceksiniz.

Bu istikrar ezici bir egemenlik altında olmamalı yoksa başarılı olamaz. Şu anda ihtiyaç yüzünden oluşturulmuş durumda. Çünkü birbirleriyle rekabet eden ve savaşan uluslar sadece dünyayı daha fazla ve daha hızlı tüketecek. Ve değişen iklim, değişen çevre yüzünden uluslar işbirliği yapmak zorunda kalacak, eğer hayatta kalmak ve halklarını yaşatmak istiyorlarsa.

Hayat basit, temel seviyede bu; kendi arzularını ve korkularını, kendi fantezilerini ve yaratılarını, hayatın gerçekliklerini göremeyecek kadar saplantılı bir tutkuyla düşünen modern zihne yenilmiş durumda.

Çevreyi yağmalarsanız o da sizi yavaş yavaş çökertir. Size karşı çalışır. Birbirinizle kavga ederseniz savaş ebedi bir hale gelir. [Eski ] ihtilaflar yeniden ortaya çıkar ve yeni ihtilaflar [oluşur].

Dünyanın yeni bir Vahye ihtiyacı var, çünkü Hıristiyanlık dünyayı kurtaramaz. İslam dünyayı kurtaramaz. Budizm ve Hinduizm dünyayı kurtaramaz. Yahudilik ise asla dünyayı kurtarmak için tasarlanmadı.

Şimdi hem içsel çöküş, hem dışsal rekabet ve müdahale açısından büyük bir bağımlılık, büyük bir kırılganlık ve büyük bir zafiyet içerisinde bir dünya toplumu söz konusu ve artık insanlık için büyüme zamanı. Değişim zamanı, tüm ulusların insanları için; durumun gerçekliğinin farkına varılması, Büyük Değişim Dalgalarının ve onların istikrarlı bir dünyayı etkileme, ona zarar verme gücünün anlaşılması zamanı.

Birçok insan geçmişteki kehanetlerin gerçekleşmesini bekliyor; İmam’ın, Maitreya [veya] İsa’nın geri dönüşünü. Ama onlar geri gelmeyecek, görüyorsunuz ya. Ve bu unvanları ve kişilikleri iddia etmeye gelecek olanlar manevi olarak aydınlanmış veya manevi olarak donanımlı olanlar değil, Büyük Camiadan insanın aptallığını ve beklentilerini kötüye kullanmaya gelenler olacak.

Tanrı yeniden konuştu. Eğer buna olan ihtiyacı, kendi hayatınızda, kendi toplumunuzda, ulusunuzda, uluslarınızın arasında buna olan ihtiyacı dürüstçe fark edebilirseniz o zaman Yeni Vahyin gerektiğini ve gerçekten bir Vahiy zamanında yaşıyor olduğunuzu görebilirsiniz.

Ama burada çok açık olmanız gerekiyor çünkü Tanrı size inanılacak yeni bir süperkahraman vermiyor. Tanrı size, başarısız olmanız durumunda çekeceğiniz müthiş cezanın tehdidi yüzünden bağlı kalacağınız devasa bir doktrin vermiyor. Tanrı sizden tek bir öğreticiye inanmanızı istemiyor. Tanrı size tek bir teoloji veya tek bir felsefeye sahip olmanızı söylemiyor.

Tanrı, bunun yerine, bireye İlimin gücünü ve bu güçle birlikte dünyaya hizmet etme sorumluluğunu getiriyor. Tanrı insanlığa farklı görüşler nedeniyle üzerinde çatışacakları yeni bir fikir vermeyecek. Size daha temel bir şey, gerçekten sadece büyük bir tehlike ve kargaşa ile yüz yüze olan bir dünya toplumuna verebileceğiniz bir şey verecek.

Bu daha gelişmiş bir Vahiy; size sade hikâyeler veya kıssalar şeklinde, nasihatler şeklinde, basit pastoral imgelerle resmedilmiş olarak, aydınlanma vaat eden mistik kimliklerle değil, bireyi bir farkındalık durumuna, bir sorumluluk anlayışına getirmek için veriliyor; sadece kendisi için değil, insan medeniyetini kurtarmak için de.

İİnsanlar bunu başlangıçta anlayamayacak çünkü insanlığın karşısına dikilmiş olan büyük tehlikenin farkında değiller. Hayatın geçmişte olduğu gibi, belki daha sorunlu, daha zor, daha belirsiz olacağını düşünüyorlar. Yeni bir dünyada, sezilemez bir şekilde değişmiş bir dünyada, içinde büyüdükleri, ebeveynlerinin veya atalarının yaşadığı dünyayla aynı olmayacak bir dünyada yaşadıklarının farkında değiller. Ve İlimin kılavuzluğu içlerinde olmadan bu dünyada, giderek daha tedirgin edici, giderek daha belirsiz olacak bu dünyada kaybolacaklarını görecekle

Belli bir noktada bundan kaçamazsınız. Bir fantezi veya inkâr hali içinde, suçlama ve düşmanlığınızı ebeveynlerinize veya kültürünüze, organizasyonlara veya hükümetlere yansıtarak yaşayamazsınız.

Bir hesaplaşma olması gerekiyor ve bu hesaplaşma birey için ne kadar erken olursa, hayatlarını değerlendirmeye o kadar erken başlayabilirler.

Ama insanlığa kılavuzluk edecek olan şey kararlarınızı etkileyen ve belirleyen şeydir. İster bir ulusun lideri, ister şehrin dışında yaşayan fakir bir insan olun, kararlarınızı, kendi içinizde ve başkalarında duyup gördüklerinizi bildiren şey, Büyük Değişim Dalgaları karşısında yapmayı seçeceğiniz şeyi, ne kadar zor olurlarsa olsunlar kendi koşullarınıza getirebileceğiniz bilgelik derecesini belirliyor olacak.

Tanrı insanlığa insanlığın ihtiyaç duyduğunu bile bilmediği bir şey veriyor; bir kilit element, sadece Tanrı’nın sağlayabileceği bir kayıp parça, sadece Tanrı’nın sağlayabileceği güç, kuvvet ve vizyon.

Bu olmadan teknolojiniz sizi kurtarmayacak. Becerileriniz sizi kurtarmayacak. Şans sizi kurtarmayacak. İnkâr veya kaçınma sizi kurtarmayacak. Kendinizi hobilerin, sizi oyalayan şeylerin içinde kaybetmeniz sizi kurtarmayacak. Bu yüzden Tanrı yeniden konuştu.

Mesaj dürüst. O kadar dürüst ki insanlar ondan kaçacak. O kadar dürüst ki belki onu alan kişinin önce aklını karıştıracak. Çok dürüst çünkü sizden çok dürüst olmanızı istiyor.

Sizden Tanrı’nın içinizde yarattığı şey olmanızı ve dünyada yaşamanın bir ürünü olan o parçayı yönetmenizi istiyor; bu büyük bir talep ama eğer düşmekte olan bir dünyayla yüzleşebilecekseniz, çocukluk ve aptallıkların size zarar vereceği, sizi güçsüzleştireceği Büyük Camianın gerçeklikleriyle yüzleşebilecekseniz makul bir talep.

Dünya değişti. Tanrı’nın büyük Vahiylerine artık ifadelerinin bir sonraki aşaması verilmeli; onların yerine geçmek için değil, onları yüceltmek, temizlemek ve birbirleriyle uyumlu hale getirmek için. Bunların hepsi İlime giden yollar, görüyorsunuz ya. Onlar gerçekte bu.

Diğer Vahiyler hükümetler tarafından, bireyler ve kurumlar tarafından, güç ve hâkimiyet peşindeki uluslar tarafından başka şeylere dönüştürüldüler. Kültürle, geleneklerle, yerel algılarla karıştırıldılar, ta ki temel vurgu ve amaçları artık kavranamaz bir noktaya gelene kadar.

Bu mesaj insanları maneviyatın özüne geri getirmek için verildi; o da bireyin içinde İlimin gücü ve varlığı, İlimin gücü ve varlığıdır; Tanrı’nın her bireye vermiş olduğu, insan grupları ve ulusları arasında çalışan, özgürlük ve bağışlamayı, fark etmeyi, iletişimi, çalışma, çaba ve sorumluluğu destekleyen daha geniş bir aklın varlığı.

Bu artık bir seçenek değil çünkü karşınızdaki dünya çok daha zor, çok daha talepkâr olacak. Ve almak zorunda olduğunuz kararlar siz ve diğerleri için büyük sonuçlar içerecek.

Büyük Değişim Dalgaları karşısında vaktinizi boşa harcayamazsınız. Büyük Camianın eşiğinde duruyorsunuz. Sadece Tanrı sizi bu iki gerçekliğe hazırlayabilir. Ve Tanrı size bu hazırlığın temel bileşenlerini veriyor.

Tanrı dünyaya ihtiyaçlarını verir ama insanlar onu göremez. Savaşçı bir lider isterler. Askeri güç isterler. Bir Barabbas isterler, bir İsa değil. Toprakların kralını isterler, Cennet’in Kralını değil. Maddi güç isterler. Maddi çözüm isterler. Problemlerinin kendileri adına giderilmesini isterler. Sorumluluğun armağanını kabul etmek yerine dizginleri teslim etmek isterler.

Yeni Mesajın mucizesi tüm Vahiylerin mucizesidir. Kişisel vahyin mucizesidir. Kişisel arınmanın mucizesidir. Topluma ve başkalarına ilişkin kişisel ve bireysel sorumluluğun, katkının mucizesidir. Vermenin mucizesidir. Bağışlamanın mucizesidir. Başkasıyla daha derin bir seviyede, zihnin erişim alanının ötesinde titreşmenin mucizesidir. Asıl gerçekliğinizin kendisini zor ve geçici bir dünyada ifade etmesinin mucizesidir.

Kararlarınızı bildiren şey sonucu belirleyen şey olacak. Tanrı kılavuzluk etmesi için size sesi ve bilinci verdi ama o sizin sesiniz veya sizin bilinciniz değil. O daha büyük bir Sesin ve daha büyük bir Bilincin parçası.

Tanrı dünyaya hükmetmiyor, havayı yönetmiyor. Tanrı felaketlerin ve afetlerin, kasırga ve depremlerin, sellerin kaynağı değil. Bunlar sadece doğanın işlevi.

Tanrı sizi bu, tüm güzelliğine rağmen zor ve tahmin edilemez dünyaya gönderdi, İlimin gücünü yeniden ele almanız ve bu güç kılavuzluğunda, vermek üzere tasarlandığınız şeyi katkınızın en büyük etki yaratacağı yere vermeniz için.

Bütün bunlar elbette insan zekâsını aşıyor çünkü siz fiziksel evrenin çok ötesine uzanan, o kadar uçsuz olan ki hiçbir ırkın onun tamamını veya tam olarak anlamını kavrayamadığı Yaratılış ve Cennet’in işleyişini asla anlayamayacaksınız.

Burada pratik ve gizemli olan birleşiyor. Burada içerideki ve dışarıdaki kendi temel bağlantısını kuruyor. Burada zihin daha büyük bir aklın yönetimi altında, zihnin muazzam yetenekleri akıllıca kullanılabilsin diye. Burada insanlar sadece kendi işlerini düzen ve dengeye getirmek için değil, insan ailesine armağanlarının verilebileceği her yerde yardımcı olmak amacıyla neler yapabileceklerini anlamak için sorumluluk alıyor.

Gelecekte dünyaya büyük bir merhametle bakmalısınız. Çok fazla başarısızlık ve kayıp göreceksiniz. Büyük aptallıkların ve insanlığın tekrarlanan düşkünlüklerinin daha da aşırıya gittiğini göreceksiniz.

Bağışlamanız ve dünyaya merhametle bakmanız gerekiyor. Ondan tamamen ayrılamazsınız çünkü ona bağlısınız, ona hizmet etmek üzere gönderildiniz ve amacınız, kaderiniz onunla ilişkili.

Amaç, [içsel] huzur değil. Amaç katkıda bulunma. En yüce azizler bile bunu kabul etmek zorunda kaldılar ve dünyaya öğretmek, anlatmak ve yapabilecekleri her yerde katkıda bulunmak üzere geldiler.

Dünyadaki kazanımlarınızın, hatta ruhsal kazanımlarınızın hepsi hizmet etmek için, etrafınızdaki kişilerin yüklerini hafifletmek için, insanları Kaynakları olan, İlahi ile bağlantıları olan Güç ve Mevcudiyete dönmeye teşvik etmek için kullanılmalı; onlara en çok ilham veren inançları, sembolleri, imgeleri veya karakterleri kullanarak.

Temel ve önemli olan şey iki bilinçle, dünyevi bilinç ve İlimin daha derin bilinciyle yaşıyor olduğunuzun aranması ve kabul edilmesidir.

Bu herkes için; sadece tek bir millet, tek bir grup için değil, tarihte tek bir an için veya insanlığın bu dünyadaki varoluşunun uzun tarihinde tek bir yüce olay için değil.

Tanrı yeniden konuştu, şimdi daha yüce şeylerden, sıradan olanın ötesindeki şeylerden, muazzam derecede sıradan ve önemli şeylerden söz ediyor. Tanrı, Büyük Camiadan, Büyük Değişim Dalgalarından, içsel gerçekliğinizin anlamından [ve] İlimle, size kılavuzluk etmek, sizi korumak ve sizi hayatta daha büyük kazanımlara yöneltmek için burada olanla bağlantınızı yeniden kurmak için göstereceğiniz temel çabadan söz ediyor.

Bu, birey için muazzam bir ilerleme. Ve insanlığın kaderini ve geleceği tamamen bireyler tarafından belirlenecek.

Ve onların kararlarını bildiren şey, ister hırs, inanç, korku, gurur, ister önceki anlayışları veya sadece Bilmenin sağlayabileceği daha büyük ilham olsun, her durumun sonucunu belirleyecektir.

Tanrı yeniden konuştu. Görmek için Vahye gelmeniz gerekiyor. Aptallık ederek ondan ayrı durmaya, onu yargılamaya veya anlamaya çalışmayın çünkü anlayamayacaksınız. Ve onu yargılamak sadece aptallığınızı ve dürüst olmadığınızı göstermek demektir.

Bu, vahiy için muazzam bir zaman. Geleceğe hazırlanmak için muazzam bir zaman. Hayatınızı denge ve uyuma getirmek, kendinizi yeni bir dünyada, talepkâr ama aynı zamanda kurtarıcı bir dünyada yaşamaya alıştırmak için muazzam bir zaman; eğer insanlık Tanrı’nın verdiğini takip etmeyi seçerse…